Çocukluğumun sesiÇocukluğumun sesi Çocukluğumun sesi yankılanıyor uzaklarda. Hep ipini kaçırdığım uçurtmamın ardından baktım. Uzanamadığım göğün maviliklerine daldım saatlerce... Bazen de omuzlarıma biriken yükün altında ezildim. Çocukluğumun sesi yankılanıyor uzaklarda. Acıları yırtarak onurlu yaşamaktır hayatı sırtlamak; Çocukların kaderidir acılara gülmek... Gülemediğim her bir güne, armağan bırakıyorum sevinçlerimi, gülüşleri çalınmış çocuklara... Aslında, Öyle büyük isteklerim olmadı benim. Herkes gibi doyabilecek kadar ekmeğim olsun sofram da. Delik ayakkabı da ayaklarım üşümesin. üstüm yırtık diye, arkadaşlarım okulda alay etmesin. Fukaralık kader miydi bilmiyorum? Bildiğim tek bir şey var, ben asla baş eğecek biri olmadım. Her zaman gururlu, onurlu oldum. Gururum yanlışa düşümeme engel oldu. Çocukluğumun sesi yankılanıyor uzaklarda. Gaz lambası önünde derste çalıştım. Boyumu aşan kar kaplı yollarda da yürüdüm. Arada bir yorulduğum da oldu elbette ki... Hatta çok çok yoruldum. Ancak beni yoran hayat mücadelesi olmadı aslında! Şu kahpe insanların ihaneti yordu be! Eskiden güçlü karekterli dost canlısıydık. Şimdi beş pula dost satan puşt ulası olduk. Çocukluğumun sesi yankılanıyor uzaklarda. Zaman hızla akıp gidiyor... zaman beklemez asla. Zaman aldığını geri vermez, verdiğini geri almadan gitmez. Şimdi yaşlı bir tenin içinde kaybolan yılların ve çürümüş bir yaşamın acısını içiyoruz. Bu yalancı dünyanın, sahte insanlarına olsun bu son sözüm; Doldur meyhaneci sek olsun, acılarım duble insanlar kahpe... Tarih: 31.12.2024 |