ANNEMLE KONUŞMAMIZAnne! Sanma sakın her bir günüm neşe ile geçiyor! Sanma sakın senin oğlun sevinç ile uçuyor! Ben o köyden ayrı düşüp, gurbet ele çıkalı; Boğazımda bir düğüm var, soluk borum tıkalı. Geçirdiğim bütün günler, can bulur gözlerimde, Ne yaşamışsam mazide, hepsini özlerim de, Tekrar yaşamak isterim, ellerim bağlı kalır, Ürperir bütün tüylerim, bir hüzün beni alır. O anda ruhum daralır, ciğerlerim büzülür, Canım yanar, dolar gözüm; göz yaşlarım süzülür. Bir köşeye çekilirim, hiç konuşmam susarım, Bir ah düşer ki dilimden, sanki de kan kusarım. Anne! Yankılanır nazlı sesin, çınlarken kulağımda, Hasret derim ve susarım, köz düşer dudağımda, İçim dışım yara dolu; bazen böyle kanarım, Kezzap yağar üzerime, diri diri yanarım. Göz yaşlarım yanağımdan, süzülüp düşüyorken, İçim alev alev yanıp, bedenim üşüyorken, Hatırlarım tüm her şeyi; her şeyle kaybolurum, Bin pişmanlık içindeyim, seni haklı bulurum. Bazen dedin: Oğlum evlen! Bitsin senin gurbetin, Sıcacık bir yuvan olur, budur senin hasretin. Gurbet elde, bir başına çileli olur başın, Senin bütün dertlerine ortak olur yoldaşın. Yoldaşın olursa eğer yeşerir çiçeklerin, Filiz verir umutların, canlanır gerçeklerin. Yoldaşsız olan insanın, kendisi hep yarımdır, Seni böyle görüyorum, bu da benim zarımdır.” Anne! “Yoldaş dersin, sırdaş dersin, canlanır tüm hislerim, Sonra içime bakarım, tükenmiş heveslerim. Çok istedim ve aradım, senin dediğin kızı, Yine düştü yüreğime, o rezil ince sızı. Sevda çektim, hasret kaldım, ölmeden önce öldüm, Sevgi denen o alemde, zannetme ki ben güldüm. Düşündükçe yorgun kalbim, kor ateşte cızlıyor, Eklemlerim çatırdıyor, kemiklerim sızlıyor. Ateş yüklü bulutlarla, bana kustu gökyüzüm, İşte o günden beridir asık kaldı hep yüzüm. Yalan-yanlış hiçbir şey yok, sana dediklerimde, Halen acısı kıvranır, durur iliklerimde… Sanma sakın bu dünyada sevdim, bahtiyar oldum, Yaşım otuza varmadan senden ihtiyar oldum. Kimselere demediğim, nice dertler var bende, Öyle anlarım oldu ki, beş yaş aldım bir günde. Ciğerimin üzerine, kaynar sular döküldü, Su topladı tüm bedenim, tırnaklarım söküldü. Gözlerimden yanağıma dökülürken göz yaşım, Bilmem kaç kez arzuladım, dikilsin mezar taşım I. Kimse kendini koyamaz, Boztepe’nin yerine, Benim dünyam karanlıktır; benzer zindan yerine. Seni üzmek istemem ki, kıyamam ki ben sana. Bu yüzden ben dertlerimi sana demedim ana.” |