CEMAATİ OLMAYAN VAAZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiiri kaleme alırken, topluma ve biz müslümanız deyip, ama Müslümana yakışmayan tutum ve davranışlar sergileyen her Müslüman için yazılmıştır. Daha da derinlere gidecektim şiirde, ancak dostlarımız anlamazlar diye bu kadarla sınırladık.
Bedevîler: “İman ettik” dediler. De ki: “Siz henüz iman etmediniz. Fakat «biz, sadece boyun eğdik» deyin. Çünkü iman henüz tam olarak kalplerinize yerleşmemiştir. Eğer Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederseniz, Allah sizin amellerinizden hiçbir şeyi boşa çıkarmayacaktır. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir Hucurat Süresi 14. Ayet Artık devir değişti, şimdi çoğu Müslüman, Allah, Kur-an diyerek; günah işliyor hocam. Ben sana sunacağım, bir kaç tane argüman; Göreceksin insanlar, neler düşlüyor hocam. Ben bir İmam olsaydım ve de vaaz verseydim, Minbere çıktığımda, hepsine seslenseydim, Bismillahla başlayıp, şunları söyleseydim; Sende iyice dinle, vaaz başlıyor hocam! -Ey cemaat hamdolsun, sizler Müslümansınız, Fakat bana inanın, biraz süslümansınız. Hepinize diyemem, bu büyük yanlış olur, Laflarım ortayadır, gider yerini bulur. Bu yüzden kimse bana, küsüpte darılmasın, İsterimki gönüller incinip, kırılmasın. Eğer ben haksız isem; bana haksızsın deyin! Yalnız, haksızsın derken, bana kanıt söyleyin. Gösterin yanlışımı, delile dayanarak, Size dua ederim, gafletten uyanarak. Delil de hadislerden ve Kur-an’dan olmalı! Çünkü Müslüman olan, bunlardan ders almalı! -Hani, Akif diyor ya; Müslümanlık nerede? Sanırım O da kalmış, bu korkunç cenderede… Her yanda kepazelik, almış başını gitmiş, Uzaktan bakan biri; derki, bu toplum bitmiş. Ahlâksızlık diz boyu, bütün her yeri sarmış, İnsanların ruhları, kömür gibi kararmış. Kardeş bile kardeşi, kalleşçe aldatıyor. Müslüman, müslümanın mahremiyle yatıyor. Kimi gözünü dikmiş; O’nun karı, kızına. O da gözünü dikmiş, başkasının ırzına. Borçlanınca bir kimse, sadık olmaz dostuna, Vaad günü gelince, girer tilki postuna. Esnaflık yapan beyler, halkı inandırarak, “Yemin billah” diyerek, insanı kandırarak. Malına mal katıyor, asla hiç çekinmeden. Bu yediğim haramdır; kul hakkıdır demeden. Hiç kimsenin kimseye, kalmamıştır saygısı, Sizlerin bu konuda, bulunmuyor kaygısı. Herkes başını eğmiş, boynunu yana bükmüş, Ar, edep, iffet, haya; sarsılmış yere çökmüş. Kültür denen ağacın, tüm dalları kırıldı, O da yetmezmiş gibi, kökünden koparıldı. Neme lazımcı oldu, bu devrin insanları, Anlamak mümkün değil, şu an yaşananları. Şöyle etrafa bakın! Var mı güvendiğiniz? Zor zamanda koşacak, dost budur dediğiniz. Nerde komşuluk hakkı, hani nerde yoldaşlık? Küçük bir sürtüşmede, biterken arkadaşlık. Her yer alev alevken, siz yanmıyor musunuz? Şu an ki bu durumdan, utanmıyor musunuz Her ezan okununca, camiye koşarsınız, Müslümansınız ama, pek rezil yaşarsınız. Vallahi Müslümanlık, yalnız namazla olmaz; Ey gafiller sürüsü, bunlar size de kalmaz. Evet bugün her yanda, Müslümanlar hayli çok, Çoğunun Müminlikle, asla alâkası yok. Her yerde kepazelik, iğrenç bir kokuşmuşluk, Ruhunuza işlemiş, dünya denen bu boşluk. Ben bakınca, sizleri, samimi bulmuyorum, Kardeşlerim var deyip, hiç mutlu olmuyorum. İyilere lafım yok, ne görmüşsem söyledim. Yalnız kötü olanlar, sizden nefret eyledim… |
Davranış bilimcilerinin ifadesine göre; bir toplumdaki bu şekildeki davranış bozukluğunun düzelmesi; yaşanan o olumsuzlukların önüne tam olarak geçilmiş olması şartıyla en erken yüz, yüz elli yıl içinde düzelebilir deniyor.
Farklı ve istisna bu şiiri ve değerli şairini tebrik ediyor, kaleminiz daim olsun diyorum. Sağlıcakla kalınız.