ÜLKE GÜNDEMİNE DÜŞEN NOTLAR
ZORLUK
Ekmeğin memleketi olmaz; Acının,açlığın da... Kuşların keyfi sınır tanımaz, Havalandığında! Bilinmez bir ırmağın, Akarkenki yalnızlığı. Hangi bayrağı dalgalandırdığı, Rüzgârdan sorulmaz! Her yerde aynıdır gök, Ay ışığından yakamoz... Papatyanın karıncayla ülfeti, Dağların ıssızlığı değişmez! Elma,ağacında olur, İpekböceği kozasında... Balık kendi suyunu bilir, Fesleğen toprağında!.. Sen hiç gördün mü, Yıkılan duvarına ağlayan bahçe? Anlar mı tutsaklık ne, Bileğe geçirilen kelepçe? İnsan olmanın zorluğu, Bundandır biraz! GÖRDÜN MÜ? Birbirimize düşürmek içindi bunlar; Kopan çığ,yıkan depremden önce! Aramıza akan kan,mezhep koydular; Farkında mısın? Yoksullukken asıl derdimiz, Senin de...benim de... Kin sürüp yüreklerimize, Bizi cahilliğimizle vurdular! Söyle ne işi vardı yiğidinin dağlarda? Ardınca benimkinin,sordun mu? Birine kaleş mermisi, Birine uzaktan kumandalı bomba! İkisi de yok şimdi,gördün mü? BAYRAMSIZ BAYRAM bayram harçlığı gibiydi gözleri Bayram’ın lunaparklar kurulurdu gözlerinin ışığına minik avuçlarında atlıkarıncalar dönerdi çarpışan arabalar olurdu,onlara binerdi düşlerinde eğilir,olmayan yeni pabuçlarının tozunu silerdi çocuktu,çikolatalı pastalar görürdü camekanda cam şekerler yığılırdı tepeleme, içi giderdi babası;git derdi, al boya sandığını git, bayramda bahşişi bol olur,beylerin ayakkabısını boya basardı içinin karasını süngere acı acı sürerdi boy boy altı çocuğun sonuncusuydu Bayram peyniri zeytini katık etmeyi öğrendi sofrada yoksulluğun ne bela şey olduğunu öğrendi bir de düşlerini ertelemeyi uzak uzak zamanlara her bayram adındaki tezada şaşıp gülerdi SONSÖZ: Bayramdan bayrama bile adıyla mütenasip Bir gün görmüyorsa nice bayramsız bayram Suçsa bu,razıyım,kessin cezamı muhasip Ben böyle bayramları bayram saymam |
peyniri zeytini katık etmeyi öğrendi sofrada
yoksulluğun ne bela şey olduğunu öğrendi
bir de düşlerini ertelemeyi uzak uzak zamanlara
her bayram adındaki tezada şaşıp gülerdi
beğendim...