ŞİİRİN BAŞŞEHRİ...Her düşüşü aşk belledim: İkramında içimde saklı o mahcup gülüşüm Ve işte isyanlardayım Mademki ben kat çıkarken aşka Ve sevdalandığım alfabeye Metruk bir harf gibi Damgalandığımdan da öte Varsa yok meczup ve de seyyah bir yürekti Benimki… Biriken hüznün Müptelası olduğum kadar da sensizliğin Ve işte kurak satırlarda Ve işte boş bomboş bakir sayfalarda Kanıksadığım bir aldatı misali Kandığım kadar da aşka Mademki Özlem ve hüzün idi şiirin başşehri Ne yeltendim başka bir sıfata Ne yaltaklandım Lale devri sona ermişken Bense dikenli benliğimle Öykünmediğim kadar Öldürdüğüm nefsime dair Asla solmadım soldurmadım mizacımı Ne papatyaya benzedim Ne de karanfile benzetildim Haizi olduğum iki ismimle… Ah, ne bedeller ödedim Yâdım Yağdığım Yakardığım Sadece yüce Tanrım Yandığım Yaktığım Ah, ucu yanık mektuplardan tutun da Yazmaya doyamadığım Latif ve hülyalı kalemimle Bodoslama sevdiğimden de öte Şiirler nasıl ki meskenim idi ve de mabedim Ve işte mahrem yüreğimle Dikilesi söküklerimi Sil baştan söktüğüm Ölümcül güdülerin esaretinde Direndiğim kadar da: Ölüme ve zalime Metruk heceleri sürgün ettim Güneşin en dibine hem de… Nazenin ruhumsa bir bayrak gibi dalgalanırken Yetişen nasıldı ki yüce Mevla Ve işte bitişiğimde solumda saklı en yüce sevda Makberim mi? Yoksa mahşeri yalnızlığımın rüzgârı mı? Esen Estiren nameleri yüreğimin Askıda ekmek gibi Kimse beğenmese bile Askıdaki hüznüme Nasıl ki sahip çıkandı evren Mademki yürü ya, kulum demişti Mevla Bazense ağırdan aldığım o istikamet Nasıl ki Mollasıydım unvanlarımın Ve işte sahibesi olduğum iki ismim ve deryalarım. Rabbimin Dergâhına bitişik bir sevda Yıldızlar gibi yalnız ve ışıltılı ve sevgi dolu bir rüya Ya da çiçeklendiğim gün ve gece Solmakla iştigal Açabildiğim kadar da direndiğim misal Aşkla hemhal Israrla batan dikenlerim Çuvaldızdan da öte Çuval dolusu sözcük ve şiir Bir meskense yerim yurdum Elbet şerbetli bünyem tükenmez umudum Bir mealse eğer ki şiir Tutuşan sözcüklerim ve kalemim asla kibirli değil Kâh küskün Kâh sürgün Edildiğim varsın olsun dünüm Süngüsü özlemimin Dirayetimde saklı olsa ne ki zincirim? Ben ki… Lalden bir hece. Ben ki… Savurduğum nidalarımla el pençe Ben ki… Aşkın yüzü suyu hürmetine Ben ki… Hüzündü dilekçem Altına imzamı attığım Hüzünlü reçetem Dik alası ölümü dahi teğet geçen Her muradım her niyazım Rabbime odaklı bir sevdanın bir arayışın Müdavimi Muadili olduğum kadar yalnızlığın Müptelası olsam ne ki hüznün? Devridaimi ömrün Dengelerin bozulduğu bir gönlün En derdest edilmiş hali Gel gör ki… Meftunu olduğum kadar sevginin Ve işte özlemin reçinesine bandığım sitemim Mademki nazımın geçtiği idi aşk ve de şiir… |