Kuklacılık
Suskunluğun ve acının doğduğu mahzenler,
Bin adım da atsam, Yerimde de saysam her yer mahpustu, Yalnızlığımı aldatan adamı arıyorum; Elimde bir fener, zihnimde! Orası da terkedilmiş bir şehir, Tıpkı kalbimdeki evlerin hatıralarıyla kalması gibi bir başlarına, Tıpkı tazeliğini koruyan gözyaşlarının, Kaldırımlardaki gölgeleri gibi, Gri pencerelerde asılı kalmış bakışlar hâlâ birilerini bekliyor, Esintiler, eski sohbetleri taşıyor başka bir boşluğa, Sevgisizliğim virane her yeri işgal ediyor Ve kimsesizlik ganimeti oluyor, Geceleri, kapkaranlık silüetini bırakıyor yamacıma, Yalnızlığımı aldatan adam cinnetim oluyor, Kuruntular, beklentiler, kuklacılık illetim oluyor, Ve bu kupkuru üzüntüler, Her bir köşeye sinmiş hayaletim oluyor. |