Tasfiye
Yüzüm, boyası rutubetten kalkmış bir duvar adeta,
Neydi bu içimdeki fır dönen huzursuzluk, Gözlerimin yorgunluğu, Gülmelerim, hikayeler, tevazular sahtekârlık, Bir cebimden bir cebime soygunculuk, Bugün de mi bir şehrin tüm yalnızlığı koynumda uyuyacak, Bugün de mi bir zehri başka bir zehir unutturacak, Kurusun, dökülsün, ufalansın huyum! Sevgim de yoksunluğum gibi; Tiksindiğim gibi, Bulanık, solgun, daracık havasız bir kuyu, Ama ben buyum, Parmakla gösterilen bir ucube, Yüzüne tükürülen bir soytarı, İyi olmaya çalışmak niye bu kadar aykırı, Derimin altında çetrefilli çelişkiler, Hep bir kıyım, Defterlerim bir ameliyat masası, Bir cinayet mahalli, Şiirlerim bir soykırım, Daha ne kadar dibi göreceğim, Daha ne kadar büyüyecek bu uçurum, Kuduz bir köpek, cüzzamlı biri, Ne kadar acizlik kokuyorsa, O kadar çaresiz bir durum, Ölümün habercisine o kadar mecburum. |