İzninizle
şimdi ben
üç dinden
üç hoca tanıtacağım size.

GALİLEİ GALİLEO’dur ilki(*)
Yerkürenin düz bir tepsi
olduğunu sanan
Katolik din adamları;
„Dünyanın yuvarlaklığını savunan
Bilge Galile‘ye karşı çıkar
ve birden bir kıyamettir kopar!
Apar-topar atarlalar hapise adamı.
O da fikrini din yönünde değiştirir,
ama yinede teorisini geliştirir.

İkincisi Einstein,
-Aynştayn okunur-
tapu evrak dairesinde çalışan
Musevi bir Arşiv Memuru’dur.
Arapça adı „İzafiyet“ olan
ÖZEL GÖRSELLİK TEORİSİ’ni bulur;
„İnsanlar tarafından saptanmış,
alışa-gele kullanılmış,
tek yönlü ve çizgisel „Onluk“ matamatik verileri
Uzay Astro-fizik ölçülerine ters düşer.“
Der.
„E=mc² formülündeki
zaman, mekan ve hareket birimleri
birbirleriyle sıkı lişkilidir,
buda ortaya çıkan Enerjiyi verir “
fikrini öne sürer.

Bizim
Müslüman Cüppeli Ahmet Hoca ise Hâlâ
Peygamber Efendi‘mizin
boku, sümüğü,
salyası, sidiği
ve tükürüğüyle uğraşmakta…
Valla!

(*) GALİLEİ GALİLEO (1564/1642); Fizik, gökbilim, aritmetik, felsefe, yap,ı alet ve makina mekaniği dallarında çalışan bir italyan bilim adamı; „Dünya tepsi gibi düz değil, yuvarlaktır ve kainatın merkezi de değildir. Yerküre aslında yıldız olan Güneşin bir uydusudur ve onun etrafında döner. Güneş te tüm yıldızlardan oluşan kainatın minik bir parçasıdır.“ Tezini savunduğu için kilise öğretilerine karşı düşmüş, Kilise Mahkemesi(=Engizisyon) tarafından „şeytani düşünceli“ olarak yargılanıp hapsedilmiştir. Dini baskılar sonucu bu görüşünü rededince, o yılların „Cadı İdamları“ gibi odunlar üzerinde yakılmaktan kurtulmuştur.
ALBERT EINSTEIN(1879/1955) İsviçre ve Amerikan yuttaşı bir Astro-Fizik uzmanı.
CÜPPELİ AHMET HOCA; Lütfen AKIŞ (2) şirimi okuyunuz.