Sır
Beni gecelerden sıyırdılar
Zemherice bir ayazın şafağına attılar yüreğimi Oysa yüreğim ısıtırdı karanfilleri Artık üşüyor avuçlarımdaki çizgiler bile Uyusam dolacak içime buzullar Uyansam akacak ruhum toprağa Rüzgarlı saçlarından mahrum kaderim Kimsenin yüzüne de öyle savrulmazdı, tel tel Artık saçkıranlar girdi ayrım yerlerine Ceremesini sen çek dediler cürmünün Meğer böyleymiş usûl, bilmiyordum, garip Odamın duvarları soğuktu, geceydi Gitti, gidişi; ölümüydü mavi kelebeklerin Canım canımdan koptu sessizce Ağladım şu durgun denize gizlice Gözyaşımı sarı papatyalara akıttım Ölsem kuruyacak onu saran ellerim Ölmesem sürgün kalbim yıllara Odamın duvarları soğuktu, geceydi Gitti, gidişi; Nemrut kadar merhametsizdi Yaktılar İbrahim-i bir ateşte ruhumu Gıyabi verdiler hükmümü, yargısız Küllerimi iblisler savurdu çöllere Gök kurudu, nehirler kurudu, ağaç kurudu Ela darbelere dayanmaz miğferim Bir ses tınısına ya da mahcup bir selama Zarar ziyan, netameli senin düşlerin dediler Oysa sevgi fehametti aramızda zırh gibi Tek müstehcenliği gözleriydi kalbimde Elası tutuklandı, kahvenin ayağı takıldı, düştü. Hangi hemdert, hangi aşk, hangi sevdaydı ecelim Ben bilmedim, o bilmedi, dostum bilmedi Azrail değildi, bu görmezden gelişlerdi ruhumu çekip alan Suskun kalamayışımlarımda küçüldüm Oysa inleyen en payidarıydı sevmenin Ben bilmedim, o bilmedi, hiç kimse bilmedi Odamın duvarları soğuktu, geceydi Gitti, gidişi; fecaatti yoksul şiirlerin dizelerine Kelime kelime, harf harf çaldılar onu anlatamayışlarımı Sustu cümleler, boğazım yırtıldı öylece Geldi kalpsizlerin hırçın iblisleri Yandı kalem, döküldü mürekkep, ziyan oldu sözler Kimse telakki etmedi, o da güldü geçti belki Oysa kalpler çarpıyordu gözümün, sözümün değdiği yerde Kimse duymadı, o da duymadı Men edildim; dostluktan, arkadaşlıktan, sevdadan Sus denildi böylece Oysa susmak can çekişiydi maksudumun Odamın duvarları soğuktu, geceydi Gitti, gidişi; küçük bir sır bıraktı, devleri kıskandıran Denizlere döktüm büsbütün kalbimi Ben bilmedim, o bilmedi, hiç kimse bilmedi İsmail Altın |
O gidişten sonra aynı kalmaz hiçbir şey.
Değişir gündüz ile gecenin yeri, durur yürekteki bütün melodiler, değişir gözlerdeki renkler koyu bir hüzne ve dargınlığa bırakır yerini.
Etkili ve güzel bir şiirdi. İsmail bey teşekkür ediyorum size, iyi ki ziyarete gelmişsiniz ve ben gerçekten iyi bir kalemin yazdığı şiirlerle tanışmış oldum böylece.
Bazen gözden kaçabiliyor gerçekten iyi kalemler çünkü.
Şiirli günler diliyorum.
Selam ve saygı ile