ŞİİR DEĞİLDİRŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hayat, kalbimizin rüzgarını hissettiren bir melodi gibidir; bazen hüzünlü, bazen coşkulu. Aşkın dansında kaybolmak, gökkuşağının renklerini hissetmek, bizim özlemlerimizin incelikli bir melodisiyle buluşmaktır. Diz kapaklarından yükselen her aşk, büyülenmiş bir masalın sayfalarındaki sihir gibidir. Bizim direnişimiz, kalbimizin mücadelesiyle kamusal alanda çalınan melodiyi değiştirmektir. Arama beni, çünkü kayboldum sana; izlerim deli sözlerle çizilmiş, ancak bu yaşta hala ….
İlk kez bu kadar hüzünlü görüyorum rüzgarı, sensiz titriyorum ilk kez. Gökkuşağının incelikli dansında, senli melodi sarmalıyor içimi. İlk kez kayboluyorum, erken sabah kuşlarının şarkısına sığınıyorum. Sensizlik içimde bir derinlik, ilk kez hissediyorum. Gerçek bir şiir yazıyorum ilk kez, annemin masumiyetine sığınıyorum. Diz kapaklarından yükselen her aşk, büyülenmiş bir masal gibidir. Kirletmem senli özlemlerimi, o sahte cazibesiyle üç beş aşık hormonun etkisi altında. Susuzluğumu seninle doyururum, öylece kalır bu kitaplara karşı başkaldırışımız. Müziği değiştirme, bırak bizimle olsun, kamusal alanda yaşananlara karşı direnişimiz. Beni arama, çünkü çoktan kayboldum sana. Adreslerimde bulamazsın beni, nerede olduğumu biliyorsam eğer, o yer benim. Rakı akşamlarında kaybolmuş bir ölüm kaçağı, deli sözlerle çizilmiş bir iz bıraktım. Hep o fotoğraftan bakma bana, toprağa gömülmüş hissediyorum kendimi. Ve saçların rüzgarında, bu yaşta, ah bu yaşta, hala … |