Konuşmalar
Konuşmalar alt üst eder mi eder
verimsiz sonuçsuz duygusuz ruhu bıçaklayan kalbi harap eden fütursuz kasıtlı kasıtsız fanlı konuşmalar... Sakinken dökülür birdenbire altüst eden sorular özel alanına izinsiz dalarak sohbetin lezzetini bozarlar rüzgâra sele heyelana kapılmışçasına uçuk kaçık ve saçmalar rencide eden benzi sarartıp solduran meraklı yüzeysel konuşmalar... Her biri kalbin içini hedefleyen bir silah kimse duymaz gizlice inleyerek çekersin ah acır merhamet eder anlar seni yalnızca Allah yakar yıkar hırpalar kaba hoyrat konuşmalar... Ne dertleri vardır anlayamazsın ki seninle diyemezsin soru sormayı bırak da karşıdakini bir dinle gül kokusu ile başlar sözün başı biter kokmuş çöplerle konuştuktan sonra onunla bir türlü gelemezsin kendine... Sırf meraktan laf olsun diyedir belki de ekseriyetle cevaplarsın sabırla yutkunarak çaresizce sunduğun nezaket haddini bildirirsen bilirsin çıkacaktır hiç şüphesiz rezalet tüketir bitirir tüm enerjini istemeden yaptığın bu konuşmalar... Hususi hayatla ilgili sorulara girerler yaşına medeni durumuna her bir şeyine karışırlar dil uzatırlar arsızca çoluğuna çocuğuna kayıtsızdırlar aslında senin bütün dertlerine tasalarına acılarına sadistçe acıtan kanatan yarana tuz basarak ağlatan konuşmalar... Saygıdan nezaketen izahat verirken ezilir sinen yavaş yavaş kanatmazdı atılsaydı yüzünün orta yerine var gücüyle atılan taş zehir olur söylenen densiz sözlerle ev ocak yatak tutak ekmek aş sana bıraktığı ağrıyan mide ağrıyan gözler mengenede sıkışan baş... Bilmiyorlar mı sordukları sorular çok ince hassas sorular bitmez mi iki insan bir araya gelir gelmez yapılan bu dırdırlar otomatiğe bağlanmış gibi hiç değişmeden tekrar edilen aynı sorular bitmiyor hacmi küçük tahribatı büyük zarar veren saygısız konuşmalar... Kimi ne alaka eder bir başkasının özel hayatı ey insan kardeşler gizli bir zevk mi veriyor size freni patlamış durmuyor aynı yöne gidişler ölüyor güzellikler bir bir yok oluyor pozitif düşünceler tatlı hayaller düşler kötü çirkin münasebetsiz sınır tanımayan zehirleyen bütün bu tarz konuşmalar... Herkes konuşuyor lakin empati yapabilen çok çok az seni konuşturuyor alıyor cevabı bırakıyor gönlüne maraz muhatabını anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az zehir acısı katran karası yürek yarası öğleni yapar gece yarısı aah bu konuşmalar... Gülhan Çeliktaş |