SeKiZ oKTaVLıK uĞuRLaMaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "her güzel şey bir gün biter
aslında herşeyi güzel kılan bendim belki de " hatırı sayılır bir yenilgi sonrası kapanmamış yaramın üstünü eşeleyen hüzne aldırmadan alfabesi eksik özlemlere yarı kekremsi tebessümler giydiriyorum en afilli vedayı etmek için en şaşaalı elbisemi giyiniyorum özenle papatya tacımı iliştiriyorum saçlarıma kendimi uğurlarken hiçbir şey yarım kalmamalı ne şiirler ne şarkılar ne içilen kahveler ne de verilen sözler üstelik helâllik de almalıyım hatta birkaç veda mektubu hıçkırıklarım yedi göğü delse de yazmalıyım meselâ pencere önündeki üç orkidenin kalbinden öpmeliyim kardelenler asilce başını uzatmışken topraktan bir güzel kedere boyandığım ruh haline son vermeliyim son ses döve döve hıçkırıklarımı öleceğimi bile bile başım dimdik gitmeliyim gecenin en ıssız saatinde ellerim yaralamadan kalbimi çerçevelerdeki hasrete bir çivi çakıyorum bir çivi bir çivi daha hayal ettiğim mutluluk suç unsuru olmadan eşgâlimi tarif edecek bütün kanıtları yok ediyorum işbirlikçi şiirlerim öncülük ediyor utanmadan kimsesizliğime kahkahalarım yeri göğü inletirken hıncımı alıyorum acımasızca kendimden dost bildiklerim övgü dolu sözlerle uğurluyor beni ahhh bu ne saadet Allah’m takıp takıştırıyorum sekiz oktavlık yalnızlığımı kollarıma hikâyem daha çok canımı yakmadan gülüşümü dünya çocuklarına emanet edip sessizce gidiyorum nagihan |
aslında herşeyi güzel kılan bendim belki de
Yazacak bir şey birakmamissiniz yoruma susuyorum nazikçe ..kaleminize duygunuza bin sağlık selam duamla