1
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
354
Okunma
sana "gel" diye seslenmekten
vazgeçmek isterdim.
birini çağırmanın
beklemenin
özlemenin ne kadar zor
ve güç olduğunu öğretmediler bana!
kalbim umutsuzlar mezarlığı.
unutmak kadar zordu
ayrılık türkülerini söylemek...
bana öğretmediler
ölü düşlerin nasıl gömüldüğünü.
bir insan bu kadar mı güzel
sevilmez!
bu kadar mı güzel
vurulur gözlerinden.
bu kadar mı güzel yalnız bırakılır!
kendime varamıyorum
yeni bir ülke bulamıyorum
bir utanç izdihamında
ömrümü nasıl çürüttüğümü
senden başka bilen yok.
bunu bil diye yazıyorum
konuşabilseydik
ellerimden tutmuş olsaydın
üşümezdim bu kadar...
üşümez,
ölümü düşünmezdim bu kadar..
bir insan bu kadar mı güzel
terk edilir!
ayrılıklarla dolu bir şehirde
köle gibiyim.
sevmeyi bilen bütün kalpler
yaralanıp, yağmalanmışken,
sevgiyi merhametsizce
tüketenler,
pazara sermiş oynak kalplerini...
aynaya bakınca yaşadığımı
görmüyorum.
hiç yoktan heybeme yüklemişim
sancılı bir aşkı...
bir insan bu kadar mı güzel
öldürülür!
yaşam belirtisi görmüyorum
dilimdeki sözcüklerde.
tutuşuyor göğsümün ırmakları.
biliyorum can çekişiyorum
senden uzak şehirlerde.
ve biliyorum
ölmeyi bile beceremeyecek kadar
aşığım sana...
belki yokluğunda ölürüm diyorum...
yokluğunda...
yokluğuna ölmek diyorum...
sen yine yoksun!
sen hep yoksun,
sen varken de susuyorsun,
yokken de...
sen hiç olmadın ki aslında.
halbu ki seni fazlaca seven bendim.
en güzel ben sevilmeliydim
ve sana en güzel ben ölmeliydim...
(Kor)
5.0
100% (6)