Gemi...
.
Meşru gelsin diye monarşi halka, Yüz elli yıl geri ittik zamanı... Değişirken her tür yol, yordam, ilke, Dogmalara kalkan tuttuk imanı... . Esaret virüsü varsa beyinde, İnsandaki tutku olmaz koyunda... Demokrasi denen çağdaş oyunda, Yalan, dolan ile üttük izanı... . Cehalet katkılı derin sadakat, Bırakmaz düşünen zihinde takat... Koyup da önüne "ama" ve "fakat", İbadet aşkıyla yuttuk yalanı... . Kırka biçilse de gam hızarında. Suç olmaz sultanda halk nazarında... Hurafe yurdunda, bit pazarında, Cennet hayaline sattık vicdanı... . Feodal motifli toplum örgümüz, İtaat temelli edep, görgümüz... Başlara değerse eğer sorgumuz, Bahtın günahına kattık figanı... . Dağdan kente inmiş azgın harami Gibi anlar olduk helal-haramı... Ahlaktan kaçınca nefsin meramı, Bir anda unutup gittik mizanı... . Bak nasıl mahvetti nas memleketi, Her makama yetti "kul" etiketi... Atların önüne koyarken eti, İtlerin önüne attık samanı... . Heyhat, Cumhuriyet adlı gemide, Yol alırken "Türkçe", çağdaş umuda, Kendi elimizle tekrar kamuda, Paslı nesle teslim ettik dümeni... . Veli BOSTANCI (Ankara, 20 Ocak 2024 |
Hal-i pürmelâl'i ne güzel anlatmış şiir.
Kurgusu,duygusu ve vurgusu çok güzel dörtlükler.Kutlarım gönül sesinizi,emeğinizi.
Saygıyla,esenlik dilerim.