(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hece şiiri kendine özgü kurallarıyla dizeler halinde yazılır. Buna nazım denir. Nazım sanatı ise, dizelerden oluşan ölçülü ve uyaklı anlatım biçimidir. Demek ki, hece şiirinde ölçülü kafiye, durak ve redif olmak üzere temel öğeler vardır.
a Dizelerin hece sayısı, b Duraklar, c Kafiyeler d Aşıklık geleneğine göre ayaklı şiirler e Dizelerin tercih edilen tekniğe göre bentler veya dörtlükler halinde düzenlenmesi gibi kurallar vardır
KAFİYE Şiirde mısra sonlarındaki ses benzerliklerine denir. Kafiyeyi oluşturan eklerin ya da kelimelerin; yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ve görevleri farklı olmalıdır. *...........derinden. *...........kederinden.
KAFİYE ÇEŞİTLERİ
YARIM KAFİYE: Tek ses benzerliğine dayanan kafiyedir. *............kaş *............hoş
TAM KAFİYE: İki ses benzerliğine dayanan kafiye türüdür. *.........ben *.........yelken
ZENGİN KAFİYE: Üç ya da daha çok ses benzerliğine dayanan kafiye türüdür. *........... yolculuk *...........soluk
CİNASLI KAFİYE: Anlamları ayrı, fakat yazılış ve okunuşları aynı olan kelime ve kelime gruplarının mısra sonunda tekrarı ile oluşan kafiyedir. *...........vakit çok geç *...........nasıl geçersen geç.
***
KAFİYE ÖRGÜSÜ
DÜZ KAFİYE: Dörtlüğün, birinci dizesiyle ikinci, üçüncü dizesiyle dördüncü dizelerinin kendi aralarında kafiyeli olmasıdır. … yazın uyumak→ a … beyaz bir yumak→ a … hülyaya varmış→ b … teller ağarmış→ b
ÇAPRAZ KAFİYE: Dörtlüğün, birinciyle üçüncü, ikinciyle dördüncü dizelerinin kendi arasında kafiyeli olmasıdır. … böyle çılgınlara→ a … başladı aynalar→ b … aşkın peşi sıra→ a … bu kumar→ b
SARMA KAFİYE: Dörtlüğün, birinciyle dördüncü, ikinciyle üçüncü dizelerinin kafiyeli olmasıdır. … bu memleketin→ a … temiz gönüllerine→ b … nuru yerine→ b … kara kuvvetin→ a
Aşıklık geleneğine göre halk edebiyatında Ayak ----------------------------------------------------- Ayak : Dörtlüklerin ikinci mısraları ve son mısralarında önünde, ortasında ve sonunda yer alırlar, hecelerin ve harflerin ses benzerliğidir.
Ayaklar : Yarım, tam, zengin olmak üzere üçe ayrılır. ------------------------------------------------------------------- Yarım ayak, iki dize sonunda ünsüz benzerliğidir. Yani ünlü harf benzerliği ayak oluşturmaz. Örnek verelim - Sar,Kır,Dur, burada yalnız bir harfin benzerliğini görüyoruz bu harf R harfi buna da yarım ayak diyoruz.
Tam ayak, iki dize sonundaki bir ünlü ve bir ünsüz benzerliğidir Örnek: Han, Cihan Çakıl ,takıl gibi ayaklardır.
Zengin ayak, toplamda en az üç ünlü ve ünsüz ses benzerliğidir --------------------------------------------------------- Örnek verelim: bakıyorum,çakıyorum ,akıyorum,takıyorum şakıyorum ….gibi sözcükler Burada ayağı oluşturan ana kök harf K harfidir.
bak, çak, ak, tak, şak… Bu köklerin önüne gelenler ayak değildir rediftir yani, bakıyorum –çakıyorum-akıyorum-takıyorum da yorum sözcüğü redif oluyor. Kısaca; kafiyeden sonra gelen sözcükleri kümesine redif diyoruz.
Bir dörtlükle örnek verelim. Gönül limanıma uğrarsa gemin, Çiçekli dalıma bağla sultanım! Beni sevdiğinden olursan emin, Sevdamla yüreğin dağla sultanım! –Burada Ayağı oluşturan sözcük –Bağla, dağla
şiiri burada belirtilen özelliklere göre incelediğimizde
Lütfetmiş Yaradan, kula her şeyi, Amelince lakin herkesin payı... Kusur aklamayıp, kaderdir deyi, Vatandaşa huzur kader olmalı…
ilk üç dizenin son harfleri i,ı,i harfler sonda ve kafiye özelliği taşımıyor.
Hukuk terazisi doğru tartmalı, Devlete duyulan güven artmalı. Adalet yorganı zulmü örtmeli, Suçlu kanuna baş eğer olmalı…
burada da ı,ı,i harfleri aynı değil. Dolayısıyla uyak yok. örnekler arttırılabilir bu şiir için.
Ayaklar konusuna gelince, ayak olması şart olmasa bile yapılmaya çalışılmış ancak ayaklar da olmamış.
Her ne kadar şiirin içeriği çok güzel olsa da güne düşecek şiiri seçerken daha titiz davranılmalı diye düşünüyorum. İçeriğin güzel olması edebi anlamda değer taşımaz. Kurallı birşeyler yapılıyorsa kurallara tam riayet eden çalışmalar takip edilerek içlerinden edebi değer taşıyanlardan bu mertebeye en yakışanı seçilmeli.
Umarım şair bütün bu söylediklerim konusunda şahsi bir husumet taşımadığımı bilip eseri yalnızca edebi anlamda yorumlamaya çalıştığımı görür..
Esas garip taraf güne düşen şiirde benim değindiğim konulara hiç bir edebiyat hocasının değinmemiş olması. Ben yanılıyorsam affola..
Selam ve saygılarımla..
ehl-i siir tarafından 12/28/2011 1:21:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
estağfurullah ben teşekkür ediyorum şiir inceleme düşüncelerinizi yazma çabalarınıza hepimiz hatalarla doğrularla bilgilerle sürekli gelişiyoruz kaldı ki bazı noktalar kavram kargaşası yaratabiliyor edebiyatımızın değişmez zoraki kalıplardan çıkıp daha esnek daha yeniliklere açık olması gerekiyor bu konular üzerinde çalışmalar yapmakta idim ki bu vesile ile bu konuya da gündeme taşımış olduk dilerim gelişimlere sebep oluruz..:)
günün şiirlerine gelince daha önce sitede bir şiir seçiliyordu bu da serbestçilerle hececiler arasında sorun yaşanmasına neden oluyordu sonra üçe çıktı: biri hece biri serbest üçüncüsü gelişime eleştiriye açık olan şiirler aslınsa güne düşen şiirler en güzel şiirler olmuyor bazen eleştirebilineceklerde güne düşüyor..sanırım bir de farklı isimleri güne getirmeye çalışıyorlar ki doğrusu da bu bence...bizlerde böylece farklı tarzlardaki şiirleri okuma imkanı yakalıyoruz bu vesile ile..
teşekkürlerim o güzel gönlünüze hayata kattığınız eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli şair dost ehl-i siir..:) sevgim saygım selamlarımla..
Sabiha Hocam merhabalar. Sizin bilginiz yanında benimki deryada damla. Bunu siz de bilirsiniz. Haklı olabilirsiniz. Benim de nasıl yorumlayacağımı bilemediğim yerler oluyor şiirlerde teknik açıdan. Bu günkü şiiri açtığımda hece şiiri güne gelmiş diye sevindim. Ancak gün içinde teknik açıdan daha özenli çalışmalar görünce buraya yorum yazma gereği duydum. Değerli şiir severi tanımıyorum. Sonradan öğrendim ki şiirle ilgili teknik bilgisi pek yokmuş. Şiiri bu açıdan değerlendirirsek gelişmekte olan şair kategorisinde teşvik amaçlı günün şiiri olabileceğini düşünebiliriz. Ancak günün şiirinin bu kıstasa göre belirlendiğini sanmıyorum. Netice itibariyle günün şiirinin hangisi olduğu değil aslolan. Gördüğümüzü söylemezsek gelişme olmaz diye düşünüyorum. Değerli şiir severi tebrik ediyorum ayrıca.Teknik olarak yetersiz olsa bile emek verilmiş bir çalışma olmasından dolayı. Sabiha hocam teknik bilgilendirmeden dolayı da kendi adıma çok teşekkür ediyorum. Selam ve saygımla
"Yarım ayak, iki dize sonunda ünsüz benzerliğidir. Yani ünlü harf benzerliği ayak oluşturmaz. Örnek verelim - Sar,Kır,Dur, burada yalnız bir harfin benzerliğini görüyoruz bu harf R harfi buna da yarım ayak diyoruz.
Tam ayak, iki dize sonundaki bir ünlü ve bir ünsüz benzerliğidir Örnek: Han, Cihan Çakıl ,takıl gibi ayaklardır.
Zengin ayak, toplamda en az üç ünlü ve ünsüz ses benzerliğidir"
------------------------------------------- sizin de belirttiğiniz gibi
şiirlerde dizelerin sonlarındaki tek ünsüzün benzerlik göstermesine yarım uyak adı verilir.
ör
(beş- taş- kış)...ş ünsüzü ortak dolayısıyla yarım uyak
tam ayak, iki dize sonundaki bir ünlü ve bir ünsüz benzerliği ör
(baş- taş- kaş).....(a) ünlü (ş) ünsüz..tam uyak
----------------------
şimdi de bir başka örnek verelim
ör
( dert - tart - ört )....r , t .... iki ünsüz ...!!!
tek ünsüz mü kabul edeceğiz
yoksa iki ünsüz mü kabul edeceğiz ???
iki ünsüz Türkçe tarife uymaz bir ünsüz kabul etsek diğerine haksızlık...:))
buradan duyuruyorum ve diyorum ki
edebiyatımızda yeni düzenlemeler şart yenilikler şart haydi uzmanlar görev başına..!!
yukardaki konular ve diğerleriyle ilgili edebiyatımızda yazın kavram kargaşalarına son verecek yeni bakış açıları öneri ve yeni projeler üzerinde çalışmaktayım daha sonra paylaşmak üzere inşallah...
“Lütfetmiş Yaradan, kula her şeyi, Amelince lakin herkesin payı... Kusur aklamayıp, kaderdir deyi, Vatandaşa huzur kader olmalı…”
“ilk üç dizenin son harfleri i,ı,i harfler sonda ve kafiye özelliği taşımıyor.”
değerli şair dost ehl-i siir
emek dolu paylaşım inceleme için gönül dolusu teşekkürler bende bu konuda düşüncelerimi dile getirmek istedim yorumunuzu okuyunca affınıza sığınarak..
…………… şey ……y (kök uyak)….i (ek redif) …………… pay….. y (kök uyak)….ı (ek redif) …………… dey….. y (kök uyak)….i (ek redif)
deyi : a. dil b. 1. Dil, söz, işaret, mimik vb. anlatım araçlarının bütünü, logos. 2. fel. Hristiyan felsefesinde Tanrı kelamını insanlara ulaştıran oğul, logos. Fikrin anlatılması. dey: İşte, orada, şurada..vs
diye -deyi-deyü –işte- vs..
“deyi “…”diye” anlamında ya da “de” vs…şeklinde de düşünülebilir Kelimeye ait “y” harfi ya da kaynaştıma harfi “y” şeklinde de düşünülebilir..
---------------------------------------- “Hukuk terazisi doğru tartmalı, Devlete duyulan güven artmalı. Adalet yorganı zulmü örtmeli, Suçlu kanuna baş eğer olmalı…”
“burada da ı,ı,i harfleri aynı değil. Dolayısıyla uyak yok. örnekler arttırılabilir bu şiir için.”
tartmalı… (kalın ünlü uyumu) artmalı….. (kalın ünlü uyumu) örtmeli……(ince ünlü uyumu)
not: bana göre edebiyatımızda bir takım yeni düzenlemeler yapılması gerekmekte kavram kargaşalarına yol açan konular yeniden ele alıp yeni düzenlemelerle daha kolay anlaşılır hale getirilmeli..
ör: ** tartmalı… (kalın ünlü uyumu) artmalı….. (kalın ünlü uyumu) örtmeli……(ince ünlü uyumu)
böyle durumlarda kelimenin kendi içinde ünlü uyumuna uygun olup olmadığına bakmalı
(yukardaki “örtmeli” örneğindeki gibi…ör**)
tart-art-ört..=art-art-ört….(a,a,ö, [ r,t] ) üç ses benzer kabul edilmeli tabii bana göre..:)
estağfurullah ben teşekkür ediyorum şiir inceleme düşüncelerinizi yazma çabalarınıza hepimiz hatalarla doğrularla bilgilerle sürekli gelişiyoruz kaldı ki bazı noktalar kavram kargaşası yaratabiliyor edebiyatımızın değişmez zoraki kalıplardan çıkıp daha esnek daha yeniliklere açık olması gerekiyor bu konular üzerinde çalışmalar yapmakta idim ki bu vesile ile bu konuya da gündeme taşımış olduk dilerim gelişimlere sebep oluruz..:)
günün şiirlerine gelince daha önce sitede bir şiir seçiliyordu bu da serbestçilerle hececiler arasında sorun yaşanmasına neden oluyordu sonra üçe çıktı: biri hece biri serbest üçüncüsü gelişime eleştiriye açık olan şiirler aslınsa güne düşen şiirler en güzel şiirler olmuyor bazen eleştirebilineceklerde güne düşüyor..sanırım bir de farklı isimleri güne getirmeye çalışıyorlar ki doğrusu da bu bence...bizlerde böylece farklı tarzlardaki şiirleri okuma imkanı yakalıyoruz bu vesile ile..
teşekkürlerim o güzel gönlünüze hayata kattığınız eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli şair dost ehl-i siir..:) sevgim saygım selamlarımla..
Sabiha Hocam merhabalar. Sizin bilginiz yanında benimki deryada damla. Bunu siz de bilirsiniz. Haklı olabilirsiniz. Benim de nasıl yorumlayacağımı bilemediğim yerler oluyor şiirlerde teknik açıdan. Bu günkü şiiri açtığımda hece şiiri güne gelmiş diye sevindim. Ancak gün içinde teknik açıdan daha özenli çalışmalar görünce buraya yorum yazma gereği duydum. Değerli şiir severi tanımıyorum. Sonradan öğrendim ki şiirle ilgili teknik bilgisi pek yokmuş. Şiiri bu açıdan değerlendirirsek gelişmekte olan şair kategorisinde teşvik amaçlı günün şiiri olabileceğini düşünebiliriz. Ancak günün şiirinin bu kıstasa göre belirlendiğini sanmıyorum. Netice itibariyle günün şiirinin hangisi olduğu değil aslolan. Gördüğümüzü söylemezsek gelişme olmaz diye düşünüyorum. Değerli şiir severi tebrik ediyorum ayrıca.Teknik olarak yetersiz olsa bile emek verilmiş bir çalışma olmasından dolayı. Sabiha hocam teknik bilgilendirmeden dolayı da kendi adıma çok teşekkür ediyorum. Selam ve saygımla
"Yarım ayak, iki dize sonunda ünsüz benzerliğidir. Yani ünlü harf benzerliği ayak oluşturmaz. Örnek verelim - Sar,Kır,Dur, burada yalnız bir harfin benzerliğini görüyoruz bu harf R harfi buna da yarım ayak diyoruz.
Tam ayak, iki dize sonundaki bir ünlü ve bir ünsüz benzerliğidir Örnek: Han, Cihan Çakıl ,takıl gibi ayaklardır.
Zengin ayak, toplamda en az üç ünlü ve ünsüz ses benzerliğidir"
------------------------------------------- sizin de belirttiğiniz gibi
şiirlerde dizelerin sonlarındaki tek ünsüzün benzerlik göstermesine yarım uyak adı verilir.
ör
(beş- taş- kış)...ş ünsüzü ortak dolayısıyla yarım uyak
tam ayak, iki dize sonundaki bir ünlü ve bir ünsüz benzerliği ör
(baş- taş- kaş).....(a) ünlü (ş) ünsüz..tam uyak
----------------------
şimdi de bir başka örnek verelim
ör
( dert - tart - ört )....r , t .... iki ünsüz ...!!!
tek ünsüz mü kabul edeceğiz
yoksa iki ünsüz mü kabul edeceğiz ???
iki ünsüz Türkçe tarife uymaz bir ünsüz kabul etsek diğerine haksızlık...:))
buradan duyuruyorum ve diyorum ki
edebiyatımızda yeni düzenlemeler şart yenilikler şart haydi uzmanlar görev başına..!!
yukardaki konular ve diğerleriyle ilgili edebiyatımızda yazın kavram kargaşalarına son verecek yeni bakış açıları öneri ve yeni projeler üzerinde çalışmaktayım daha sonra paylaşmak üzere inşallah...
“Lütfetmiş Yaradan, kula her şeyi, Amelince lakin herkesin payı... Kusur aklamayıp, kaderdir deyi, Vatandaşa huzur kader olmalı…”
“ilk üç dizenin son harfleri i,ı,i harfler sonda ve kafiye özelliği taşımıyor.”
değerli şair dost ehl-i siir
emek dolu paylaşım inceleme için gönül dolusu teşekkürler bende bu konuda düşüncelerimi dile getirmek istedim yorumunuzu okuyunca affınıza sığınarak..
…………… şey ……y (kök uyak)….i (ek redif) …………… pay….. y (kök uyak)….ı (ek redif) …………… dey….. y (kök uyak)….i (ek redif)
deyi : a. dil b. 1. Dil, söz, işaret, mimik vb. anlatım araçlarının bütünü, logos. 2. fel. Hristiyan felsefesinde Tanrı kelamını insanlara ulaştıran oğul, logos. Fikrin anlatılması. dey: İşte, orada, şurada..vs
diye -deyi-deyü –işte- vs..
“deyi “…”diye” anlamında ya da “de” vs…şeklinde de düşünülebilir Kelimeye ait “y” harfi ya da kaynaştıma harfi “y” şeklinde de düşünülebilir..
---------------------------------------- “Hukuk terazisi doğru tartmalı, Devlete duyulan güven artmalı. Adalet yorganı zulmü örtmeli, Suçlu kanuna baş eğer olmalı…”
“burada da ı,ı,i harfleri aynı değil. Dolayısıyla uyak yok. örnekler arttırılabilir bu şiir için.”
tartmalı… (kalın ünlü uyumu) artmalı….. (kalın ünlü uyumu) örtmeli……(ince ünlü uyumu)
not: bana göre edebiyatımızda bir takım yeni düzenlemeler yapılması gerekmekte kavram kargaşalarına yol açan konular yeniden ele alıp yeni düzenlemelerle daha kolay anlaşılır hale getirilmeli..
ör: ** tartmalı… (kalın ünlü uyumu) artmalı….. (kalın ünlü uyumu) örtmeli……(ince ünlü uyumu)
böyle durumlarda kelimenin kendi içinde ünlü uyumuna uygun olup olmadığına bakmalı
(yukardaki “örtmeli” örneğindeki gibi…ör**)
tart-art-ört..=art-art-ört….(a,a,ö, [ r,t] ) üç ses benzer kabul edilmeli tabii bana göre..:)
"Ayakta ihtiras, başta iltimas… Liyakati her gün as ha babam as… Beyin, beden yoran tutmamalı yas, Ehil olan terfi eder olmalı…
“Rabbena, hep bana” dillerde zikir, “Az zamanda çok mal” en makbul fikir. Aç-açık, ser-sefil inlerken fakir, Haksızlık herkese keder olmalı… Veli bey, merhaba. Söyleyecek ne çok söz var değil mi? Güzel şiirinizi severek okudum. Selamlarımla.
Olmaması için hiç bir neden yoktur, yeterki toplumdaki zihniyet değişsin...
Rabbim her güzelliği bahşeylediyi bir ülkenin vatandaşları olarak el ele gönül gönüle her olumsuzu yok etmek için mücadele etmeliyiz anca o zaman bu nadide eserde vur- gulanan memlekete kavuşabiliriz..
Konusu anlatımı her haliyle mükemmelliği yakalamış olan bir şiir tabiki hakkı olan yerdedir kutlarım yürekten TEBRİKLER...
Memleket dediğin, taş-toprak değil, Hüviyet dediğin, bir yaprak değil. Ay-yıldız, sıradan bir bayrak değil, Herkes rüzgâr veren nefer olmalı…
Veli BOSTANCI ********************************Bostanda nice Velice değerler üretmeye devam inş. Her şeyi ile güzel yerine yakışmış başarınız daimi olsun SELAM VE MUHABBETLE
Sevgili arkadaşım Veli,harika dizeler,güzel bir betimleme ,vatan sizinde belirtiğiniz güzellikte ama içinde yaşayanlar,emperyalist oyunlarına gelip birbirini kırmakta,ders verici dizelerdi,kutlarım....
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.