Mahkum.... Olmuşuz sabahsız bir bahta mahkum, Zamanın ufkundan vurmaz bir ışık... Kalmışız akıldan, mantıktan mahrum, Düşünce sayfamız boş ve buruşuk... .. Özgürlük özürlü zihniyetimiz, Kendimiz olmaya yok niyetimiz... “Ben” olmaya yetmez zihni yetimiz, Bir bilensiz bize herşey karışık... . Dinbazın as kozu cehennem közü, Susturur kulağı, söndürür gözü... Ruhbanın ilahi renkli her sözü, Bilince kelepçe, beyne sarmaşık... . Küfür kurban arar bizim lehçede, Hoşgörü büyürken komşu bahçede... Yaşam için öğüt dolu bohçada, Hurafe ütülü, bilgi kırışık... . Kassa da imkanı bin türlü kısıt, Hür akla her sorun çözümlü, basit... Lakin, yurda yağan münafık asit, Hem hiç ara vermez, hem de derişik... . Beslenir molla, şeyh şu iki şeyden; Biri “kafir” düşman, diğeri şeytan... Sofralar kurdukça şirk meydan, meydan, Her haltı yer cahil halk kaşık, kaşık... . Muhterem kullarda emir, kumanda, Merhamet gözlerken biz asumanda... Tutuklu kaldıkça eski zamanda, Olunamaz elbet çağla barışık... . Veli BOSTANCI (Ankara, 17 Ocak 2024) |