İNSANOĞLU
İNSANOĞLU
Dünya bir pazıldır oyalar durur İster elli kez yap boz insanoğlu Ecel gelip bir gün kapıyı vurur Terk eyle yanlışı tez insanoğlu Öze kurt düşerse devrilir çınar Dilin kemiği yok her yana döner İftira zehriyle ocaklar söner Yalanın ağzını büz insanoğlu Yeni ufuklar aç hedefe yürü Duyar et sağırı, görür et körü Cevaplansın nice muamma soru Bırakmak istersen iz insanoğlu Meyve beklenir mi kuru bir daldan Hal bilmeyenler hiç anlamaz halden Nefsin arzuları çıkarır yoldan Gel de bu gerçeği sez insanoğlu En büyük mucize sensin bunu bil Kula değil yalnız Allah’a eğil Yeter, güzelliği bozmaya siğil Ne kadar şükretsen az insanoğlu İkra emri ile indi yüceden Aydınlandı dünya kara geceden Haramı helali söyler inceden Kanıtıdır otuz cüz insanoğlu İnsanın bedeni kemikle ettir Ruhsuz olan beden bil ki cesettir Nifakın kaynağı kindir hasettir Kördür nefse uyan göz insaoğlu Sevgidir yeşerten gönül bağını Merhamet eritir nefret dağını İblisin ördüğü fitne ağını Allah aşkı ile çöz insanoğlu Karıncadan feyz al çalış boş durma Kapalı kapıya izinsiz girme Daldan dala konup çiçekler derme Arının hikmeti giz insanoğlu Küfrü lügatinden atmak gerekir Dili edep ile örtmek gerekir Konuşmadan önce tartmak gerekir Öldürür zehirli söz insanoğlu Dört mevsime benzer ömrün her çağı Ellisinden sonra bozulur bağı Fark eder olunca gözün toprağı Gelmiştir ömrüne güz insanoğlu Pişmanlık duyup da olsan da naçar Garip Nurgül der ki iş işten geçer Yorgun can bedenden kuş gibi uçar Götürdüğün bir top bez insanoğlu. Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ 24 Ekim 2020 |
Saygılarımla