DÜŞ SEPETİ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Müzmin bir renk olabilirdi hüzün Müptelası olduğum sevgi denen eksenin Eksikliğinde sekebilirdim bir başıma Birden başladığım kadar varamazken yaralı yanıma… Yâdımdan sökün eden Fevri iklim fevri yüreğim Mikado çöpleri gibi dağılan Bir fermana daha imza attığım Katıksız bir hezeyan nöbette Bakaya kalan hislerim ve doğaçlama Sevdiğim kadar da vardı hani evreni Emsalsiz bir tutukluluk Bir de tutulan nutkumda Uğurladığım kadar mutlu günlerimi… Bir düş sepeti idi yüreğimde taşıdığım Bir düş nice düşüş Ve yüzümde asılı o revnak terk edilmiş Son gülüş Gülücük kuşlarının terk ettiği haznem Havsalamdan taşan imgeler Derdest edilmişliğimle iştigal Dermanı Allah’ta saklı Bir milat Dolmadan da miadı ömrün Ölümüne asılı kaldığım Sonsuzlukla iştigal göğün Turuncu çantası taşıdığım İçimden derlediğim İç içe geçtiğim kadar hüznün Beyhude bir telaşla kucakladığım Yarım kalmış nice öykümün Hem kahramanı hem anlatıcısı Ar bildiğim Arz ettiğim Nice insanın Ar damarının çatladığı bir gizin de Öncüsü Solan nefesimde Sönen hayallerimde Uzağında kaldığım mutluluğun Yok muydu o kördüğümü? Mahzun bakışında yalnızlığın Müdavimi olduğum asılı kaldığım Rüzgârın o duyulmaz iniltisi Bir meyyalde Bir de firar ettiğim kadar bedenimden Ayrı düşme korkusu Irmakların t/aşkın coşkusu Münferit bir günde Tekil hanemde Ardıç kuşlarının temsili resmi Üstüne ant içtiğim Son sözümde saklı bitişin İdamesi Ansızın ölecekmişçesine Bir buse iken konan alnıma Masumiyetin ve sevginin yılmaz bekçisi Saklı olduğum kadar o izafi kabrimde Tek tesellim kavuşmaksa hidayete Ben çoktan hazırım ruhumu teslim etmeye |
Kahraman VARDI tarafından 1/17/2024 8:35:06 PM zamanında düzenlenmiştir.