FERMAN...Düşlerimden toplayın beni ve içimin dağınıklığını mazur görün: Günyüzü görmemiş şafağın aldatısında saklı bir kuşum ben Göğün revnak sessizliğinde saklı bir kaldırım serçesi misali İçim her kıyıldığında kıyama durduğum kadar Varım ben yokluğun hicazında Varlığın sökün ettiği yalın bir ömür Dilemişliğim kadar Azap dolu bir rüzgâr Saltanatını süremediğim kadar hayatın Akacak mürekkep nasıl ki durmuyor Damarlarımdan da firar eder En ıssız kelamda kıstırılmışlığım En melun yalandan soyutlandığım o efkâr Ne adımı sorun ne yaşımı Yasımın izdihamında seken yüreğimde misafir Münferit bir heceden firar eden sessizlik denen iklimde serili Kırmızı bir kilim gibi Kıyama durduğum bayrağımın şanında Türküler yaktığım ömrümü de feda ederim vatan uğruna Sefil bir nida değil benimki Bilakis çığlığa dönen bir fısıltı Arz ettiğim kadar ar bildiğim Anamın ak sütü kadar helal bir sevginin Olur mu hiç kiri? Elimden akıp giden Zamanın yosun tutmuş feri İdam mangam hazır İdam sehpam da kurulu Neşreden yeni günün semada saklı izi Kurum kurum kurumlanan bir kumrudan da yoktur farkı Ömrün Asudeler saklı arka bahçesi Sözcüklerin lütfuna erişen Bir semazen misali Sevk ettiğimse hüzün Hibeli yüreğin tek marifeti Varsa yoksa sevgi Tahakkuk eden faizi ise özlem Özverimle öznemle tescilli Bir akit gibi altına serili İmzam ve nizam ve intizam Aşkın ebedi sükûneti Sarmalında ömrün Safran sarısı bir hayalin meddücezri Gıyabında hayatın Galip geldiğim ne ki? Yaşadığım kadar da gördüm göreli Yasımda saklı o izafi tekeri Ha kırık ha kırgın yüreğin soluk neferi İhtimamla sevdiğim yetmedi mi? Onca insanı Onca zahmeti Yok sayıp kendimi Yaraştığım yanaştığım bir makam Mademki Rabbin Dergâhı İki cihanda da aziz olmanın Meali ve bedeli Sarkıttığım yüreğimin pervazından Sarmalında aşkın Dokunulmazlığı kadar da var hani Erişebildiğim en yüksek rakım Hecelerin sayıkladığı O İlahi Akım: Aşk iken tek münferit ve erişilmez hece Hele ki yandın mı bir kere İlahi Ateşin her zerresinde Savrulduğum ne ki bir ömür boyu? Savunduğum kadar tek savım Varsa yoksa İlahi Aşkın yolcusu Bil mukabil, yalnızlığımın yoldaşı Nasıl ki kimsesizliğimle örtüştü yüreğin Fermanı… |