MEDENİYET KARNESİNasıl bir kurumaktır bu damla yaş akmaz Vicdanlar dönmüş çöle yürek dayanmaz İşitmez olmuş kulaklar, gözlerse görmez Yitirmişiz merhameti yazık ki yazık Enkazlarda savruluşun adı mıydı insanlık. Nasıl da kalkar şu kollar onca zulmete İki kuruşluk menfaat kâr mıdır sizce Yürek yakıyor günlerdir düşen bombalar Medeni ölçü beşerde yamyamlık kadar. Geçse de tozu dumanı, silinmez izler İşledi tüm benliklere onca cinayetler Bu yaralar dikiş tutmaz, tarihe karadır Siyonizmin gerçek yüzü gör ki ortadadır. Masal olsa idi deriz bunca vahşete Ne yazık ki yitip gitti yaşayan Gazze Basireti tutulmuş gibidir vah zavallı insanlar İnsanlık denen sofraya çakal mı dolar? Bu günlere ketun kalıp ses etmeyenler Yarın aynı zulme uğrasalar kime ne derler Uzanan el olmayınca düşen ne yapsın Gelinen şu noktadan tüm insanlık utansın. Ne denizler mavi artık, ne orman yeşil Kan kırmızıya boyandı şehir, oldu bir fosil Hak nazarında bunun hükmü elbet bellidir Haddi aşanların sonu ebedi bir ateştir. Biri dedi o kitabın dürüstlük payedir Sonraki kitapta emir sevgi dilidir Öldürme dedi diğeri, yaşatmalısın Son kitapsa oku dedi, amaç ilimdir. Dürüstlüğü hep yazdıkta kaldı kitapta Sevgi dili masallarda, barbarlık rövaçta Öldürmek ne de kolaymış, bakın arsıza Çirkinlik kalmazdı böyle ilim can bulsa. . Ne diyeyim bilemedim, aciz bir kulum Kalemden damlayan durum, büyük bir sorun Bırakın şu sessizliği de zalime vurun İçimiz boğuldu acıdan ben de mahcubum. Oğuzhan KÜLTE |