Aydınlığımın seni
Düştü ateş penceremden, kor olup yandı sokaklar.
Ne gecenin hesap soracak gücü, ne gündüzün af dileyecek cesareti var. Aydınlık, sen nereye bakıyorsan orada. Senin baktığın, senin düştüğün iklimde hazan olmaz. Sen, ateşi eriten varlığındasın. Ateş, suya mahçup, sen damla damla eritirken aşkın yollarını, Alem sessiz, gözler yorgun, akşamlar neşeli ezgiler çalıyor. Ellerim sıcak, kalbimi soğutsada varlığın, Saçlarını tutuşturabilirim. Saçlarında yanabilir, gözlerinde doğabilirim beni düşlersen. Yaşam, kayıpların telafisinin olmadığı gerçek bir sahne. Yürümekten yoruldum, yürümekten yorulmadın mı? El ele tutuşanlar, bir kıvılcımda sönen aşklar varken, okyanusu boğabilirim, herşeyi bir tarafa atınca, yokluğunun acısı sadece beni boğuyor. Son günler, son zamanlar, duyguların ölüşü, katil aşıklara kazandırıyor. EnEs İlHan |