ne vakit
Böylesi yaşamak
İğreti ölümün kucağında Kepazeliktir bu İliklenmez iki yakası ömrün Varlığı yokluğun mezarında Ne vakit durulur bu sular Ne vakit çocuksu bir bahar seyreder ömrümüz Dağlara dolanan ay ne vakit Aydınlatır uğursuz gecelerimizi Böylesi yaşamak En kanlı rahimlerin ağzın da Rüsvadır bu Peşkeş çekilmişiz devrana Satılmış gonca güllerimiz Ne vakit bizde rızıklarınız Yaşamak denen bu beladan Ne vakit havanın bacaklarından Şanımıza düşer çürük bir elma Yine de sen bizi hele bir seyreyle Hükmedeceğiz elbet sokaklarına bu şehrin Uyansın hele sevda çocukları Masallarımız dillensin de sen gör bizi Ne yiğitler dinlenmiş göğsümüzün darağaçların da |