TEMMUZIslıklar çalıyor temmuz Yürek meydanlarında Acılarıyla Hasretiyle bizi tutan aşkımız Koşturuyor şimdi sokak çocuklarıyla Bu ince yolların her biri kale kapısına çıkar Bir kaç yürek bölmüşlüğümüzde vardır Terden yağmurdan Ve gözyaşından ıslanan sundurmaların altında Oysa bu yolları bir tek kuşlar bilir Ve sen Temmuz zaman gibi bölüyor İki yakasını boynumun Şimdi ne göçmen kuşlar kaldı çatılar da nede sen Bu yağmurların hepsi kara gözlerime çıkar güzel yüzlüm Ve istinasız terk etmekte sana değil Elbet kuşlara yakışır Yine de kuşlara benzeyen ömrümüz tatlı bir baharda Islıklar çalıyor sanki yangın yerinde can telasında Bu temmuz ne mendebur ne yalnız Biz sokaklarında yalın ayak fukara çocuklarıyız Bir kaç hayat unutmuşluğumuz da var elbet Yamalarıyla sırtımıza bulasan bu eski kazaklarda Bir kaç dilekte tutmusluğumuz var elbet Gözlerimize karısın yağmurlardan kurtulduğumuz da İşte böyle bir hikayedir bu da Anlatılır eski zaman şarkılarından Yine de Çelikten evlerinize Belki düşmez sarı saclı temmuzlar Dişlerimizle böldüğümüz düşlerin en şarabi ve gülümseyen ölüleri Oysa ne fevkale de yaşamaktır öpmek gözlerinden şimdi denizi |
Kutlarım.
Saygılarımla.