ıssız bir yol çağrısı zaman çeker içine avare adımlarımı içinde ölümler aşklar hasret yalnızlıklar oturur düşünürüm zihnin kör sapağında eğerim başımı uçup giden yılların tozluğuna tortulanan geçmişimde
ararım kendimi
sitemi ağır boşa turalanan mevsimlerin gözlerimi yumarım gamzelenen sonsuzluğun uçuğunda hatırlarım karanlığın içinde yankılanan melodinin dolaşık ritmini yaşamak kalabalıkların içinde bir başına tutsak bir güvercin gibi kanatları kesik rüyalarımın kayıp düşler deryasında korkularım perde yüzüme ruhum yaralı
bulamam seni
bulutlardan silinmiş izin yüzünü hatırlamıyor yağmurlar hatırası eskimiş yaşanmışlıkların kayıp bir kıta artık aşk
ruhumun kapıları kapalı hiçliğin ortasında yankılanır tiz sesim acıların resmini çizerim yüzüme ayna olan boşluğa savrulur giderim yoksunluğa sensizliğe
binlerce yıl uzaktayım senden
kim bilir kim bilir sevgilim yumarım karanlığa gözlerimi koca bir evrenin kapıları açılır sen gelirsin belki yıldız parçacıklarından bir yolda buluşur ruhumuz dudaklarımız kim bilir kozmik bir dünyanın iki yabancısı olarak yeniden doğarız mor kristallerden evimiz olur ışıl ışıl parlar bahçemizde çiçekler melekler kelebekler
daha ne olsun
ruhum ruhunla kavuşur aşk sonsuz olur dans eder galaksinin sonsuz kanatlarında tüm ruhlar yıldız tohumları saçılır evrene gözlerimizden çocuklarımız olur bir sürü bi sürü
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kim bilir kim bilir sevgilim yumarım karanlığa gözlerimi koca bir evrenin kapıları açılır sen gelirsin belki yıldız parçacıklarından bir yolda buluşur ruhumuz dudaklarımız kim bilir kozmik bir dünyanın iki yabancısı olarak yeniden doğarız mor kristallerden evimiz olur ışıl ışıl parlar bahçemizde çiçekler melekler kelebekler
Yüreğinize sağlık şairem, harikaydı her şiiriniz gibi.
tebriklerimle