Nar-ı Kor
Zifir karanlıklara, gark olmuşsun besbelli.
Bir kıvılcım beklersin, yüreğin kor değil mi Bir tutuşşsa bedenin, olur büyük teselli. Şeb’leri nurlandırmak,sencede zor değil mi? Titriyorsun ne var ki, nar ateştesin oysa. Yanmakmı denir buna,pervaneler bir duysa İbrahim peygamberin,atıldığı yer buysa. Üşüyen bedenlere, bu akis çor değil mi? Dibine vermiyorsun,ne ısı nede ışık. Sen pervaneye vurgun,pervane sana aşık. Bir anlam veremedim,kimler kime alışık. Kördüğüm misali bu, çözmesi hor değil mi? Sen yanarken belirir,açarsın tüm gizleri. Sevinçmi hüzünden mi,gözyaşının izleri. Alevinde raks eder,duyarız tüm gizleri. Bazen al,yeşil olur, aşk rengi mor deği mi? Aslında süt beyazsın,uğramış ya karalar. Göz yaşlar bedeninde,açmış derin yaralar. Yanarken duyulmuyor,yakarışlar nidalar. Her titremen rabbine,sessizce şor degilmi. Çor;hastalık,dert,keder Şor;söz,söyleyiş |