SAMYELİNDEN SERİNLİK GELİR Mİ
Garbi eserken poyraz kavurdu filizleri,
Meltemin serinliği samyeli gibi esti, Dağların zirvesi umudumuzu bekler mi, Çiğ adına gece vakti üstümüze kırağı indi; Kırık yılın içinde bulamadım kaybolan beni, Ellide koyuldum yola arıyorum benliğimi, Kış masalları gibi bitmiyor ömrümün çilesi, Zaman kalbime dokundu acıyor içerisi; Kelebekler uçarken tırtıllar bahçeyi sardı, Göçmen kuşlara yol oldu bağrımın tahtası, Tek tabanca yalnızlığım köhnemiş duvar gibi, Arılar uğulduyor kovan bilmişler bedenimi; Burçak tarlasını mesken bilmiş karınca kafilesi, Süleyman’ın ordusu ezmesin diye vermiş haberi, Yıldırım gibi yayılırken etrafımızdaki ateş çemberi, Tutuştu yüreğim yanıyor olamadık karınca gibi diri; Gafleti murdar bilip şafaktan habersiz bedevi, Ne zaman gelecek meltemin serinleten yeli, Gücü hiçe sayar yürürseniz Allah için ileri, Kurumuş çeşmelerden akar rahmetin bereketi; Erol KEKEÇ/09.10.2023/17.50/Namazgah/İST |