Yutkunulmayan tümceler -3Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Seni özlemeyi yasak ettiğinden bu şehirde
Tüm sokaklardan silerken izlerimizi Bir umut işte Belki kıyamamışsındır, Gitmemişsindir diye Yine de, ufacık bir fısıltını bekliyorum... Ses ver ... Daha dün, elele yürüdüğümüz ’Sanat sokağı’ndan geçtim Bugün, S a n a h a s r e t... Öpüp kokladım nefesin karışan havasını. Parmak uçlarımla sevdim ’İrmik Hanım’ın Taş duvarlarını.. Gerçek gibiydi Biz hâlâ oradaydık sanki... Sohbetlerimiz.. gülüşmelerimizi dinledim Dinledim Ağladım. Çöktü titreyen bacaklarım Aynı masanın aynı iskemlesine... Bir kahve ısmarladım. Yarısı kendime Yarısı hiçliğime... Ağladım. Ağladım. Ama sen üzülme diye, Seni hiç özlemedim ! ely 3ekimUrla.. |
Hasretin bükülü leb-i şahında
Şimdi el oldu elin
Hüsranın leb-i gamında
Sana inat özledim seni
Yaban gülünün ilk yaprağında
Yeşil hasretler ektiğim toprağına
Rengârenk resimler türedi
Batan şafağın ilk karanlığında
Duydun mu Ay’ın sesini
Sengisizlikte o da sararmakta!
Çocuksu yaşlarıma denk geldi bağışla
Acıkan gönlüm sensizlik orucuna sığınmakta...
İçimden geldi. Selam ve saygılarımla :)