HATAY’IM HATA DEĞİLİM
Yer beşik gibi sallarken uyanamadım,
Gök ağlarken göz yaşlarına boğuldum, Bir nefeslik ömrüm yıkıldı yağmalandı, İmdadıma gelenler soyup soğana çevirdi, Özümle yaşayan bağım delik deşik viran, Sallanmaktan yaralandım kanıyor bağrım, Yıllar var ki hepsine meydan okuyan ben, Meydan bırakmadı bende bir dakikalık zaman, Taşım baş oldu ayağım yaş yüreğim sırdaş, Canım alındı can kaldı cananım gidip uzaklaşan, İlk andan bu yana göz yaşım hiç durmadan akan, Bağrıma bastığım can kımıldan kalk bak uyan, Sen gittin hızla yaklaşıyor kötü zaman, Anılarda konuşulan bir tarih olmayacaksan, Kükremenin vakti geçiyor buna inan, Ayrılık ateşi yüreklere düşünce olmayan, Farklılık tohumu saçıyor her yanım duman; Hep içime ağladım dolduğumda içim fışkıran, Anlamazlar derdimi nedir bu göz yaşı kan, Giden gidene nasıl dayansın buna can, Harbi konuştum kazıldı yüreğim Harbiye’den Kırıkhan’da konakladım kayboldu yükümü çalan, Dağda saman savururken emeklerim gitti avucumdan, Hassa ’ten acıyor bedenim Habibi Necar ağlarken, Altın gibi parlak özümden antik bir yer size kalan, Tapınakçılar isterken bir göz özüm onlara sunulan, Yeniden karılacakmış hamurum akıllanacakmış başım, Şehri endamım gidince her eve konulacakmış naaşım, Viran bağrıma baskı kurup acı veren mezar taşım, Yaralı aslan gibi kükrüyor kalkıyor eğilmiş başım, Ben Hatay hat oluşturan ayları bağlayan yayım, Yaylarım gevşerse ne dağ kalır ne gerdanlık boynum, Koca bir ülkenin altına girip sırtıma almışım, Ben gidersem hat olur delik çul etmez metelik, Onun kokusu geliyor burnuma her yanım delik deşik, Nice canlar bağrımda uyku çekerken üzerim nergislik, Kucağımdaki meleklerin kokusu muhteşem ibretlik, Ben gönüllerin yeriyim elbet kapanacak o koca delik; Her acıyı basu badel mevt bilip dokuduk ilmik ilmik, Üzerimdeki karabulutları bir gün alacak Rahmani serinlik, Canlarımla muhabbetim yaşarken her anı hesap bildik, Sırtıma aldığım anlamazsa bu oyunu yutacak bizi koca delik, Antakya benim Hatay derim yansakta ayrılmayız Allah Kerim, Evrenin merkezine koydu beni yaradan ondan tüm çektiklerim, Asil bakarım asi kalkarım çelik gibi sertim toprak gibi merhametim; Aydınlık yarınları her yıkıldığımda daha fazla yakaladım, Gümrah saçlarımı haber almak için telefon teli eyledim; Doğru haber gelirse kulağıma derdimi derman bilirim; Hatay’ım ben Hatay hata değilim ne zaman anlaşılacak bu halim; Erol KEKEÇ/02.10.2023/04.40/Sancaktepe |