YoK /oLuŞ öYKüSüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Sinemde s’aklı "
k’ardandı her şey yok olup gittim kendimden çok uzaklara buralarda güneş bağ bozumunda ördekler, kuğular, martılar, güvercinler küsmüş bana arılar da bahçemdeki lavantalara gelmiyor o iki beyaz kelebek de yok ortalarda Farid Farjad âhhh ki âhhh nasıl da ağlatıyor kemanın yanardağdan nağmelerini en kızgın lavlar esir almış güzelim gözlerimi canımdan çok sevdigim kendimi çal kemancı çalll yansın , yıkılsın yedi cihan şerefime kına yaksın dost bildiklerim çal kemancı çal can kırgınlığıma iyi gelecek şeyler çal anamdan emdiğim süt hakkına şubatın on dördünü bekleyemem şimdi beni bana anlat uyan baba sıyrılıp toprak bedeninden sarıp sarmala içimin kırlangıç çığlıklarını uyan baba uyan beni bana emanet etmiştin ya sırra kadem basan kimliğimle dün gece dolunayın aksinde yitirdim çocuksu gülüşlerimi U Y A N B A B A’ M Y A N nagihan |
Yok'oluş öyküsü
bu kadar güzel anlatılabilirdi.
işte bir gören, bir duyan, bir anlayan
yok etrafta
ah şu
uçup giden sesler neden bizi de götürmez ki
bir koyuluğa ulaşsak yeterdi
❤️