AŞK DENİLEN BÜYÜK YALANBen nasıl anlatsam sana kendimi Gözyaşım yıkıyor her gün bendimi Senden başka kim bilecek derdimi Meğer aşk denilen büyük yalanmış Vefalı bilirdim, daim ben onu Ayrılığa neden yoktu bir konu Böyle değil idi bu aşkın sonu Meğer aşk denilen büyük yalanmış Bitti diyor ben vardıkça yanına Yakışmadı ne adına şanına Çekip gitmek dokunuyor kanıma Meğer aşk denilen büyük yalanmış Hep hoş gördüm sabır ile bekledim Birimin üstüne bin dert ekledim Bir gün olsun ümidimi kesmedim Meğer aşk denilen büyük yalanmış Birazcık dokundum döktü ne varsa Sevgi denen şeyden koymadı parsa Dönmem ben geriye yansa yakarsa Meğer aşk denilen büyük yalanmış Ben beddua etmem kıyamam sana Bilirim bir daha dönmezsin bana Şimdi ben bu yana sen git o yana Meğer aşk denilen büyük yalanmış Göç edince şu yalancı Dünya’dan Arınırsın yalan, yanlış, riyadan Uyanırsın pembe renkli rüyadan Meğer aşk denilen büyük yalanmış. Ölünce haberim bildirecekler Adını künyemden sildirecekler Sensiz kabirime indirecekler Meğer aşk denilen büyük yalanmış. Ereğli, 7 Nisan 2014 |
Göç edince şu yalancı Dünya’dan
Arınırsın yalan, yanlış, riyadan
Uyanırsın pembe renkli rüyadan
Meğer aşk denilen büyük yalanmış.
Ölünce haberim bildirecekler
Adını künyemden sildirecekler
Sensiz kabrime indirecekler
Meğer aşk denilen büyük yalanmış.
Bu dizelerde, şairin dünyadan göçtüğünde gerçekleri anlayacağı ve aşkın büyük bir yalan olduğunu keşfedeceği bir temayı işleniyor. Şair, dünyadan ayrıldığında yalanlardan, yanlışlardan ve riyadan arınacağını ifade ediyor. Pembe renkli rüyadan uyanarak, aşkın aslında büyük bir yalan olduğunu fark edeceğini belirtiyor. İkinci bölümde ise, şair öldüğünde, kendisiyle ilgili haberlerin verileceği, adının kayıtlardan silineceği ve sevgilisinin onu kabrine kadar takip edip öleceği bir tablo çiziliyor. Böylece, aşkın hayatın sonuna kadar devam etmeyen geçici bir yalan olduğu vurgulanıyor.