OKUMA YAZMASI YOKTUR BU AŞKIN BU ŞİİRİN DE LAVİNİA...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Hurafeler bataklığı ve rengi solan düşler…
Bir veryansın atak geçiren aşkın ambarında sür-git Hezeyan yüklü rüzgâr Körpe filizler baş veren Köhne heceler aşka şirk koşan Bir koşu umut, Lavinia… Aşkın körelen sağanağında saklıyım Zemheriden de farklıyım Hem sıcağım hem ulaşılmaz Bazen boş verdiğim başa döndüğüm Girift heceler Asılı kaldığım Zirzop söylemler marifet sandığım Adak adadığım yılgın hayallerim Bir aşka düştüğüm bir de düş’ e… Düşe kalka ektiğim ekinler Mazgalı kayıp atık sözcüklerin Atıl yüreklerde esen en deli rüzgârım Körpe değil kopuk değil koyudan gözleri hayatın Karanlıkta fink atan gölgelerden yoktur farkım Emre amade bir aşk bu, Lavinia Her sökün ettiğinde hazan Her ümit bağladığımda bir koşu umut Sere serpe o minvalin güzergâhı Bazense ufka kaçan topun peşinde Ben hala çocuk hala üzgün Neyin derdindedir diye sorsalar Yok sözüm Yok da artık bir sözlüğüm Özlük haklarım alındığından beri elimden Dizginleri teslim ettiğimdir kader Bir de heder olmuş hayallerin basmakalıp süngüsünde Sürüldüğüm uzak diyarlar… Sürgün edildiğim aşkın imhası Mümkündür yalnızlığın evrene vedası Bıçkın bazen şaşkın Biçare ve ölçüt bildiğim her yeni günde Sarmalında bilinmezin şahlandığım En muteber meclis iken Aşkın dergâhı İnceden inceye bir sitem dilimde Kâh makber kâh mahşer Uyruğu yok hiçbir duygunun Uyumsuz bir uydu misali Dönendiğim kendi çeperimde Dolandığım kadar boğulduğum O kör düğüm ki Batılın her hecesi Batık gemimin miçosu Bir zamanlar fırtınalar estirdiğim Diri bir ölüm benimki, Lavinia Hala dünde saklıyım. Hala sende tutarsızca yaslandığım Dağımsın ve çınarım gel gör ki: Tükendi takatim Türettiğim bir şiirden daha geçtim Kendimden geçtim geçeli Matbu yolları bilindik yolları çoktan geçtim Geçkin bir kuramsa hayatın da yok artık albenisi Beni benden alan zaman zarfları Kendime postaladığım ucu yanık mektupları Düzgünce yerleştirdiğim Lakin okuma yazması yoktur bu aşkın bu şiirin Bakma sen, okyanus gözlerime Bandığım kadar duyguları ne çok betimleme Şirk koştuğum kadar hikâyelere Ben aslında asla var olmadım Tıpkı senin de olmadığın kadar gerçeklerin minvalinde Susadığım kadar sustuğum yalan değil Bazen göçtüğüm bir minval Bazen kesitlerde hemhal olduğum her meal Yüküm ağır, Lavinia Yaktığım yer gök ve tüm gemiler Kaptanı olduğum yalnızlığın ırmağında Fink atar heceler Yine de firar ederim kendimden Azat edilmeyi beklediğim ezelden Birden fazla ben saklı içimde Azadesi aşkın azık bildiğim bir realite Ve işte ben böyle avunurum bir ömür Sen Lavinia, gizin tarihçesi Sen düşlerimi koyduğum fanusun güncesi Irkçı söylemlerde nasıl ki aşkın gözü kördür Kordan imgelere sunduğum yalnızlığın dilekçesi Bense sadece geçerken uğramıştım Umduğumu değil bulduğumu yazdığım Umarsızca kanat açtığım lalden bir hece iken Mihenk taşım Ve işte üstünü örttüğüm aşkın tepsisi İçinde saklı tek bir fincan Telvesine bandığım yalnızlığın Sonlanmayan alfabesi Ne sen Lavinia ne de bir başkası Şiirse gıybeti bu aşkın Gıyabında deştiğim ömrün tarihçesi… |
lavina adına sitem ve derin duygu yoğunluklu anlam ve anlatımı ile çok nefis bir paylaşımdı dost kutlar esenlikler dilerim...