İNSAN OLMAK (21)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın MADDENİN ŞEKİL DEĞİŞİMİ; Kimyasal yada fiziksel (ısı, darbe, vs. gibi) etkenlerle maddenin iç yapısında meydana gelen (=Yumuşama, erime, yassılaşma, sünme, v.s. gibi) değişmelerdir. Kimyasal, fiziksel, doğasal ve sosyal örnekleri çoktur. Bu etkilerin sonucunda maddenin yalnızca şekli değişir. NİTELİK DEĞİŞİMİ’ne uğrayan madde ise asla eski haline döndürülemez. Yani yeni nitelikte bam-başka bir madde oluşmuştur. Ama bu maddenin içindeki molükül bağlantılarının gereği(=dialektik zorunluk denen faktör), maddeyi daima tek bir yöne (=yani gelişime doğru) zorlar. Sosyal hayatta ise bu iç bağlantılar; Etik, kültür, bilimsel, tarihsel v.s. gibi) oluşumlardır ki, böyle bir gelişimde asla-ve-asla; Geriye, eskiye, aslına dönüşüm gibi hiçbir bağlantı kalmamıştır.
Sabrın fazlası
çatlatır taşı, taş ufalanır ama taş yine taş kalır. Küpü taşıran son damla akar küpün yan duvarından, ne küp´ne su ama hiçbirşey kaybetmez hacmından, Ateş düştüğü yeri yakarmış, zararı ise yalnızca boyutları kadarmış. Hayır!, Bu zararın hiçbir zaman değiştirelemeyen, asla ve asla geriye döndürülemeyen yararları vardır.(*) Hele ok yayından çıkmaya bir kere, hele birde hedefine varmaya göre; Artık hiçbirşey aynı değildir, ulaşılan hedefte yep-yeni bir oluşumu meydana gelir. Gerilmiş yayında „Yeter“ ine varan ok, madde yada insan; „Gayrık“ sınırına eriştimi ani bir şıçramayla değiştir niteliğini Büyük Türk Şairi Nazım Hikmet, sizlerin de anlayacağınızı ümit ederek „TÜRK KÖYLÜSÜ“ şiirinde, „Gayrık“ı şöyle anlatır bize; „Topraktan öğrenip (*) Lütfen ŞİİRİN HİKAYESİ bölümündeki açıklamalarımı okuyunuz. Bilgisayar-teknik zorunluluklar nedeni ile Nazım Hikmet’in kendine özgü satır kaydırmalarını burada başaramadım, özür dilerim. |
*** İNSAN OLMAK (21) *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...