Yolcu
Uzun olmayan yol tükeniyor...
Bir kum saati kadar zaman Perdeleri kapanıyor dünya sahnesinin. Sinesi ateşten çocuklar; Gözleri hüzün satan. Üzerinde çok yürüdün Şimdi altında yatan. Elmas..! Belkide pırlanta Değeri paha biçilmez bir kaftan Parçalanan hüzünlerin sensizliği Vurdu gecenin teveccüh rekatı üzerine Nefesler veriliyor.. Yaklaşmak için ölüme. Hazırlıksız; kapısı çalınan bir ev; Bir misafir telaşı seyrediyor insanı. Sessizce dolan zaman Anlamayan ise bir tek insan. Ölmek için yaşamak Bilinen bir bilinmez Ne çabukta geçti ömür Kuş bile değil bunun misali Kısaltılmış bir ömrün son demi Ruh terk ediyor bir damla "Su" bedeni. Bir duanın âminiydi Rûhuna okunan Bir rüya bir gerçek uykusuydu uyandığın dünyanın. Hiç önemi kalmadı yaşamdan yaşanan anın. Rûh terk etti çürümeye yüz tutmuş bedeni Kapandı dünya dolusu bakan göz Döndü Rahmana,Rahimden gelen o öz. Serdar Özyanız |