10 KASIM MEKTUPLARI (39)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın “Bir bakarsınız ne idüğü belirsiz adamlar şövalyelik taslıyor, asıl şövalyelerse sıradan insanlar gibi davranıyor” diyor Don Kişot.
Ne zaman bir çocuğun elinde Atatürk’ün resmini görsem sevinirim. Ne zaman nasırlı bir elde kalpaklı bir resim bayrak gibi yükselse boğazım düğümlenir. Ancak ne zaman bir kodamanın, bir günahkârın Atatürk’ten bahsettiğini görsem “Bir suçun üstü örtülüyor” derim. Fatih Altaylı haksız mı, “Disney sayesinde hepiniz bir gecede Atatürkçü oldunuz” dedi. Durumu güzel ifade etti. Aslında hikâye çok iyi niyetle başladı. Malum; Fox TV yıllardır Atatürkçü yayınlarıyla biliniyor. Elbette bu, kanalın yayın politikasını belirleyenler ve emekçileri sayesinde. Yayın grubunu yönetenler Cumhuriyetin 100. yılı için büyük bir proje yapmaya karar verdiler. Aynı platformda yer alan Disney Plus’ın Türkiye ayağı milyonlarca dolar harcayarak, ünlü oyuncuları buluşturarak Atatürk dizisi hazırladı. Dizi, Disney’de yayımlanacak, uluslararasılaşacaktı.“ Bugünki(07.08.2023 pazartesi) Cumhuriyet Gazetesi’nde Sayın Yazar Barış Tekoğlu’nun „DİSNEY’LE MÜCADELE ATATÜRKÇÜLÜĞÜ“ adı altında yayınlanan köşe yazısının başından aynen alınmıştır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)
Cumhuriyet’in 100’üncü yılna yaklaşan
ülkem öyle bir çukura düştük ki Ata’m, ne kazanı belli-nede yazanı! Fox ve Disney adlı iki Televisyon Kanalı; Evrensel ve uygar kişiliğine saygı duyarak, yaptığın devrimlerine sığınarak, vede sosyal-ilerici olan halkına güvenerek; “Mademki hürsünüz, Laik, Demokrat, Ata’nızı seven bir Türk’sünüz, kurucu ve kurtarıcınıza minnet ve saygı...” Diyerek senin üzerine yerli bir filim yaptı. Yanlış anlaşılmamalı; “Yabancı bir televizyon kanalı” hükümete sormadan -öyle ya ülkede fikir ve düşünce hürriyeti var- tüm emekçileri Türk olan, -hepsi özgür, laik ve demokrasiye inanan insanlar- tarih ve bilimsel verilere dayanan, -bu içeriği ben gayet iyi bilirim- onuruna yazılan vede titizlikle hazırlanan, -senaryosunu ve çekimini görmedim bu filmin- senin;(*) “ Filmlerin peşini bırakın, benim mirasım fikirlerimdir. İzimden yürüyecekseniz, emperyalizmin önünde para için diz çökmeyin, bağımsızlığı savunun, devleti tarikat rejimine teslim etmeyin, mafyaya değil anayasal rejime sahip çıkın, halkçı ekonomiyle milletinizi açlıktan kurtarın...“ Değilmiydi içeriği sözlerinin? Ama tersine mi döndü şimdi rüzgar, yoksa devrim falan mı oldu? Neden geriye doğru öğütüyor unu aynı değirmen ve taşlar! Belli ki birtakım „Atatürk“ düşmanları, bu flmi fikirlerine karşıt gördü ve açtı hemen gardolaplarını, kirli giysilerini değiştirerek, „Atatürkçü“lerini giyerek Kurtarıcın rolüne büründü, Bu sahtekarlıklarının ardından yancı, yardakçı, basın ve medya , başladı tükürdüğünü yalamaya; Ayasofya Camii’nin açılışında kürsüden resmen ve açıkça sana küfreden imam “ben değilim vallahi!“ dedi Ata’m. „10 Kasım‘ da saat 9’u 5 geçe, herkes girsin kenefe, taret alsın Nutuk‘un sayfalarıyla…“ Diyen adamı yapan akıl hocası, sağcı poltikacı ve tutucu ulema, başladı bağırmaya; „Atatürk Kırmızı Çizgimizdir‘“dedi billahi! Demek ki bu millet ne annene, nede sana küfretti; Onlara göre bunu yapan iki yabancı illet yalancı filim şirketi Ata’m! (*) Bu satırlar ŞİİRİN HİKAYESİ’ndeki yazısını; „Atatürk bir oyuncu, Kurtuluş Harbi film platosu değildi. Atatürk bir devrimciydi. Haliyle, kendisi için yapılan filmleri saygıyla izler, besteleri şükranla dinler ama hükümet edenlere iki çift laf söylerdi.“ Diye bitiren sayın Yazar Barış Tekoğlu’na aittir. |
*** 10 KASIM MEKTUPLARI *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYIORUM...