ALİNİN MASALI I.Balıkçıydı Ali Nerden gelmişti bu koya Ne zaman düşmüştü gölgesi Gökten mi inmiş Deryadan mı gelmişti Kimse bilmez Ama bilirdi herkes Topraktan gelmemişti o Sudandı elleri Yüreği Su kadar berrak yüreği Bilirdi Denizin seslenişini Balıkların türküsünü dinlerdi Denizde Hızırın dilini Fırtınada Poseydonu bilirdi Oltasız gitse teknesi Kuzuya tuz tutar gibi Tanırdı balıklar ellerini Gün atmadan Bembeyaz sis çökerken denize Uyanmadan dalgalar Uyanmadan kayığında ağlar Sular menevişlenince Okşayarak salardı umutlarını On haneli bu köyün Doyuracak ya karnını Sevmiş miydi denizi Deniz mi seçmişti kendini Yosun kokusuna karışınca İyot birde anason Yüreğinde imbatla başlarken hüzün Kirpiğine bulutlar toplaşırdı Gözlerini verirdi Hep aynı ufka Göğsünde fırtınaların hasatı Bilirdi denizin kederini Masasına aşina Her yüreğin derdini Bilmezdi kuşlardan başka Asmıştı sesini Martıların çığlıklarına Bir kez sevmişti Bir yaz rüzgarında sevgili Geleceğim demişti Narlar çiçek açınca Olmadan incir Geleceğim kıyında bekle beni Hastayım diyordu son mektubunda Martılarla yolla haberi Deniz koksun selamın Seni düşünmek Suda lüferin salınması Mercanların raksı Ay ışığı Yakamozların çağıltısı Gelecekmişim gibi ser Akşam masaya sofrayı Bir kadehte bana koy Ama içme sakın ha Her yudumda Vurup ta bardağıma Bembeyaz bir duvak gibi Şarkımızla yudumla Hep esti kıyıda rüzgar Ya denizde boğulurdu Zamansız gözyaşına Hep aynı kıyıda Ya her yaz akşamında Hiçbir kuş almadı selamını Kesti yüreğinde yarayı Martıların ağıtları Gelipte bulamaz korkusuyla Sevdasıyla ilmek ilmek Onardı o sapasağlam ağları Aliydi adı Belki aşkın masalı Susardı Köpürürken dalgalar O susarsa deniz susar Devleşirdi sevdası AHMET GÖÇER |