YERE BASMALI
Söylenenin yankı bulması ne güzeldir
Hele ki dayanaklı olursa bu latif söz Anlamsızca bakmadan kar olunmaz Sadece bakar gibidir bir çift göz. Ya işitilenler nasıl alınmaz kâle Güzel duyduğumuzda ruhta yanar meşâle Bir de musikisine takıldı mı biz onun Sanki dünya bendimizde, olur pervane. Boşluğu doldurmak için lak lak yapmak Seviyormuş kabilinden soğukça da dokunmak İleri gitmeye düşünmek ve yine düşünmek Uygulanmıyorsa planlar nedir bu didişmek. Gün gelecek beden solacak, bükülecektir bel Esmeye devam edecektir zamanın yeli umarsız Durmaya devam ettikçe güçlüce ayakta, kalabalık Düşüşte ise yalnızlıktır değen güne,gönle hezeyan Görünür olur tam o vakit dost olan, olmayan Ve anlaşılır ki, seni sen edendir onca yıldır duruş Basarsan yere de izi kalır derin, yaşanmaz pişmanlık. Atılacak adımında, tutulacak yolun da Ne varsa güne değen peteği dolduran Gamın, kasavetin papucunu attıran dama, Yere basanı gerek hayatın, her sayfasında. Bize katacak ise değer, keder gelse de olur Küçücük bezginlikler, binlerce gülüşe değer Şekle girer, renk kazanır, huzura açılır yol Zeminden güç alırsa eğer, sıcacık açılır kol. Mesele zamanı işlemektir, gerisi hep öldürmek Değebilmektir kırık kanata, dokunabilmektir ruha Akla izan olmak, bedene pusula kılınmak Her güne bir coşku ile, tebessümle de doğmak. İşine, eşine,dostuna, hülasa cümle kula Farkındalık aşılamak, artırmaktır şu ışığı Bitirebilmektir yılların fosilleşmiş sıradanlığını Nirengisi edinmektir bir ülküyü, kalsın izleri Boşluğunuzda yokluğunuzu derinden hissettirmek Gönüllerdeki pası silerken, küllerinden yeni baştan Fışkırır gibi zeminden arşa değebilmektir hayat. Oğuzhan KÜLTE |