BİLEMEZSİNİZ
Külümün altında saklı közlerle
Neler yaktığımı bilemezsiniz Dağlara her akşam dalgın gözlerle Neden baktığımı bilemezsiniz. Ömrün kıyısında çektiğim içle Ölümün koluma verdiği güçle Bağrıma, pişmanlık denen çekiçle Kaç mıh çaktığımı bilemezsiniz. Affıma kefaret olsun diyerek Sırtımdan beşeri bir bir soyarak Dua ırmağında gönül yuyarak Kime aktığımı bilemezsiniz. Çok kez unutsam da asıl gayeyi Örtündüm umuttan o himayeyi En sonunda tövbe denen payeyi Kaç kez taktığımı bilemezsiniz. Artık nazarımda ziyası solmuş Sokakları köhne, virane olmuş Şu gönül ülkemde miadı dolmuş Kaç kent yıktığımı bilemezsiniz. Rızkımı çıkarmak uğruna taştan Gözümdeki yaşla sözleştim baştan Kendimle olan o büyük savaştan Nasıl çıktığımı bilemezsiniz. Karalarsa susmak karalar beni Sustukça sükutum yaralar beni Yevmü’l mahşerde ‘’O’’ paralar beni Neden bıktığımı bilemezsiniz. Aydın YÜKSEL-ANKARA 24.06.2023-Cumartesi-22.09 |
"Kendimle olan o büyük savaştan" "Kendim ile" olsa "o" gerekmez idi. Şiirin tamamında 6+5 ölçüsü, çok büyük bir ustalıkla ve anlam bütünlüğü içinde uygulanmış. Burası gözden kaçmış belli ki. Şairler kendi şiirlerini inceleyerek okumaz bazen. Lütfen kusura bakmayın. Hiç haddim değil eleştirmenlik. Eleştiri değil zaten, dikkat çekmektir. Bu eseri yazan, onu mu bilmiyor sanki. Buraya dikkat çekmemeye dayanamadım.