KARA ZURNA (77)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „ …
İLK DÖRT MADDE DEĞİŞTİRİLEMEZ! Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. İnancınızı kendi kişisel hayatınızda özgürce yaşayın, buna kimse karışamaz. Adı üstünde inanç zaten bireyseldir. Ancak laik bir devlette kamusal alanda herkesin uyması gereken kurallar vardır. Cumhuriyetin niteliklerini anlatan anayasanın ikinci maddesi, Türkiye Cumhuriyeti’ni “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olarak tanımlar ve bu madde, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez ilk dört maddesinden biridir. Bu maddeler, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesidir! Tek cümleyle anlatmak gerekirse laiklik, devletin kaynağını dinden almayan yasalarla yönetilmesidir. Bunu anlamayan ya Türkçe bilmiyordur ya da Fatih Erbakan gibi dini siyasette araç olarak kullanmak isteyen bir siyasal İslamcıdır.“(21 Hairan 2023 günü Sayın Zülal Kalkandelen’in Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdığı „İLK DÖRT MADDE HEDEFTE!“ köşe yazısının sonundan aynen alınmıştır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)
Belirli şartlarla,
ve kanun yoluyla seçtik seni ve de eline dümeni verdik. Şimdi kendini „Gemi“ sanman bence pisikolojik, kaptan! Yani sen ne gemisin, nede motorusun bu teknenin, seçimle o yere gelen herkes gibi „geçici“ birisin. Her geminin bir Rota’sı var, belirlidir gideceği limanlar; Sen harita okumasını bilmiyorsan, bilimsel ölçü alletlerini de kullanmıyorsan, yabancı lisanın da yoksa fırtına uyarılarını anlamaya, gemi bir alabora oldumu -gemin değil, gemi dedim, iyi oku bak- senin ve tayfalarının sonu, çok kötü olacak! Bugün sen bu „Türkiye“ gemisinin kaptanı isen, Rota’sına ve Anayasa‘sına uyacaksın, vede keyfine göre liman aramıyacaksın. „Kılavuzu karga olan kaptanın dümeniyle yola çıkanın, gideceği yer bellidir.“ denir. Eğer sen diplomasız isen -yani yoksa sürme ehliyetin- ve de bizi oyalamaksa niyetin… Kara Zurna’n derki sana bak; Gel sen bu mesleği bırak, yoksa gemi birgün karaya oturacak! |