SEYYAHÎYEM
Seyyahiyem,
Anamur diyarım Kaşpazarı meskeninim soğuk suları tas tas içerim, soğuk suları içtikçe delice akar kanım dört dağla çevrili dört bir yanım her ne yana dönsem kıpır kıpır sol yanım kapısız penceresiz köşküm hanım bir taş kehi ardıç dibi meskenim ne ağa ne de paşa benim sadık yarım dağlardır, dağlardır… Der âşık Mahsunî: ‘’ Ötmek isterim viran bağlarda Kiralansa da cennet ayağıma’’ seyyah olur şu dağları gezerim keklik olur kepir kepir sekerim bir taşa konup şakılar öterim günde bin bir çiçekten koku alır saçarım böğelikli tosundan, azgın arıdan beterim dünya malı neyime yaz bahar altı ay günümü gün eder yaşar giderim ne dayı derim ayıya ne boyun bükerim yokluğa bir koyunu iki eder eder doldururum guzluk avluya işliğimin goluna silerim alın terimi hacet kalmaz havluya yal ilen benekli enik beslerim köpek olup eşkıya kurda havlaya sabah ilen uğrarım soğuk sulu bungara tuz veririm sıra sıra saylarda sürü sürü davara koca yay gelir geçer bir gün olsun kalmam avara hanıma iki dek kömbe ettiririm yalvara yalvara yırtılırsa yama vurum şalvara boş galırsa hanım oturur ılgara ayda yılda bir çerçici gelir bullara ayaz gecelerde sarılır yatarız çullara aşan bilir şu dağların ardını bu dağlar tanır yörüğün merdini bir çan sesi böler yalnızlığın derdini bir ladin ölüsü böğer goyakların bendini düşmanla olmaz işim ekmeğimi dosta bölerim goyaklarda ot yolar yük yük burma bükerim guyu tekne yalaklarına helke helke su dökerim mihnetim yok kimseye kendi söküğümü kendim dikerim seyyahiyem alnım açık sırtım pek kuru yavan ekmeğe karnım tok şu dağlardan gayrı kimselere borcum yok seyyah olup obadan obaya göçer giderim İbrahim ŞAHİN |
Şafakta güzeldir kızıl tanyeri
Arı vızıltısı, kuzunun sesi
Bir başka dünyadır yayla nefesi
Üstadım paylaşım için teşekkürler.
Oraları canlandıran Şiirleriniz çok doğal.
Çok saygımla Şairim.