YağmurYağma yağmur. Söndüremezsin içimdeki yangını Baharımı kaybettim Umutlarım tükendi Ne gün yüzü görüyorum, Artık ne bir adım yürüyorum Sevgi dolu bir küptüm Okka okka bitirdiler içimi Yağma yağmur Boşaltılan paslı bir teneke misali Atıldım bir kenarda çürüyorum. Kerbela çölünde işkence gören Hüseyin oldum Kesildi dizlerimin dermanı Tek farkım Uğruna can verdiğim Can veriyor katlime fermanı Dayanmaya takatim kalmadı. Artık Sırattan öteye hayal görüyorum Yağma yağmur, Dindiremezsin yüreğimdeki sızıyı. Ne o sevdi yağışını Ne ben sevdim kara bulutların doğuşunu İçine düştüğüm her kuyu nefesimi yakıyor Gök gürledikçe Rüzgarın vurdukça Damla damla eriyorum. Yağarsın sağanak sağanak Her damlan canımdan bir kaldırım taşı söküyor Azgın akan Nehirler bulandı İçinde kaybolacak deryaya Sürükler sevdamı Bana tüm dertlerini anlatan yâr Şimdi kim bilir içini kime döküyor Tepeden tırnağa zehir akıyor Yağma yağmur yağma Her gün batımında Ben zindana giriyorum. Öyle bir tufan ki Ruhumda bulutlar gürlüyor Şimşek çakıyor Onsuz geçen her saat Her gün Tüm bedenimi yakıyor. Beyaz damatlığımı giydim Artık yârin visaline eriyorum Yağ yağmur yağ İdam sehpası üzerinde Tek ayak üstünde duruyorum. İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem) |