Yitik - 95
“-yarı uyur, yarı uyanığın, ürüyamda mümbit bi bahça
Akmemetlerin Gorunun Ete(ği)ndeği ğibi aynı mitli Gökdere gıranında ağaçlar, kedi guyruğu gibi çiçekli rezaki üzüm, erik, gayse, armıt, tiltombak harımlarda yemeye doyulmaz; yanal almalar de(v)şiriyon, dalından.. her yan gudurmuş gibi göğeri; firenk, bosdan, badılcan - bobam ıramatlık ak bi atın çilbirini uzadıyo “me!” deye, Gorudan bu yana ucu buca(ğı) görünmez, bi goyun sürüsü neyeyse; çoban utanıyo, saklayo, gösdertmeyoru yüzünü, gatliken bilgişlik vermeyo, “ak at” da onunumuş meğere sürü akışıp gelip, bizim hayada doluyo, guduruyoru guzular “yerli Allah” bilemeyon ben onu, o beni biliyo Allah var, - arayon, sinleniyo çoban, derkene; bayguş sesine uyandım, hafakanım gakdı, sanısın yer yarıldı, ortalık gece garannığı.. narasın uykum-düne(ği)m galmadı, canım çıkıvırayazdı bildiğim her dovayı okudum, yengattan bi da başdan aldım! hayırdır i(n)şaallah, “hayıra öt işallah”, “hayra öt” dedim çeneğimde bi dayfalma, ter, ha deyince kendime ğelemedim.. - zabbah da “oldum oluyorun” deyoru; ay aydınnık, pamparlak tepsi ğibi, sanısın ortalık süt gazanı, deniz aynada güneş ğibi.. ortalık dingin, toprak kokusu, ağşam yağan yamırın tepsermesi, zobada yanan ıslak çalının sesi duyuluyoru, heryer apapbak.. emme gene de uruhum cene(ği)mden çıkıp getcek gibi bungun abdas alayın deye, çokardım canı gaşsın deye ırbıkdahı suyun . “gaş” dedim “dışarı çıkayın” inekleri yoklayayın taha erken dolay dolay anıtdım ı ıh.. ıpıl ıpıl gündoğu esip batı(r).. hala! terim üşüyvümüş, otura ğodum dam merdimeninin aya(ğı)na! derkene keşik keşik sürü köpekleri ulumaya başladı öte malleden içim “cız” etti “ay Alla(hı)m” dedim, “bek ağırımış” dediler idi “sakın ‘Deli Musduk’ getmiş olmasın” dedim, zavallı epili çekdi. . duralakdan öte yannardan şabık-şabık geçen bir iki ayak sesleri ilerden geriden ayaklandı köy, derkene hoca selâ vermeye başladı narasın aklıma bişiycikler gelmeyo ay aba; ne sevabı.. ne günahı taha falanca demeden; Allahın emri ğibi; gapdım dolu helkeleri hemen ordan nere ğedceğimi bilemeden yoldan yana seğirtdim taha yolun başında Eşe Ğellebaynan, Cennet Bacıya ıras geldim . yekdepden “Yitik Ismayıl gelmiş, onun guca(ğı)nda ölmüş” dediler n’oldum höyle, taha “hankı Ismayıl”, “kimin nesi kimin fesi” demeden höyle bi hoş oluvudum aba gı!, dizlerimin bağı çözülüvüdü hemen gözüm bulandı, başım döndü, gondum, elimden düşceyazdı helkeler “siz gedin” deyebildim o ğadak “siz gedin Cennet Bacı” dedim emme getseler netçemişiyin bilmen.. hanaya çıkardılar, su çaldılar yüzüme |