YÖRÜK KIZI
YÖRÜK KIZI
Kıl çadır önünde bir güzel gördüm Sana seslenirim duy yörük kızı Usulca yaklaşıp bir selam verdim İçeyim elinden çay yörük kızı. Elinde evreâç ekmek pişirir Siyah perçemleri yana düşürür Mah cemalin gören aklın şaşırır Ağa mıdır baban bey yörük kızı Eğilmiş dereye yüzünü yıkar Hançer bakışları çok canlar yakar Başına oyalı bürükler takar Şavkından parlıyor çay yörük kızı.... Höllüğü eleyip kundağı beler Pişirdiği südü helkeye çalar Suluyor gölüğü elinde yular Ardında kürrüğü tay yörük kızı... Üç eteğin giymiş belinde kuşak Mihmanın altına serer yün döşek Sofrasını açar, keser bir şişek Eğirir kirmenle iy yörük kızı... Ayağında çarık, fesi yazmalı O fincan burnunda gümüş hızmalı Gerdanına mavi boncuk dizmeli Başını dizime koy yörük kızı... Giydiği şalvarı pembe satenden Üzengiye basıp iner atından Pendir sıkar sarı keçi sütünden Kepezine takar tüy yörük kızı... Yüzünde tebessüm gözlerin nemli Bakışında hüzün, kederli gamlı Gönül penceren hep sürgülü camlı Kirpiğine düşmüş çiy yörük kızı... Saçının örgüsü iniyor bele Benzer yediveren tomurcuk güle Savran mızrabını vururken tele Kuralım mı dernek toy yörük kızı.. Zurnalar çalınsın toylar kurulsun Mehter davuluna tokmak vurulsun Nurgül der obaya haber verilsin Çekelim halayı uy yörük kızı.... Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ |
Emeğine yüreğine sağlık usta
___________________________Selamlar