DELİ SAZAK
DELİ SAZAK
Ne aynalar vefalı, ne sevgili ne evlat Bazen ilaç bazen de zehir kesermiş zaman Sevgi dolu bir kalbe şek olursa musallat Deli bir sazak gibi hırçın esermiş zaman Gençlikte coşkun nehir, yaşlılıkta kuru çay Başı boş yılkı gibi terk edilir deli tay Hüznün gölgesi düşse geçmez olur hafta ay Dert içeri girince sanki asırmış zaman Hani nerede kıymet , nerede ahde vefa Gençlikteymiş meğerse saltanat ile sefa Keseye kâr kalırmış çekilen onca cefa Nankör olursa yıllar, çile kusarmış zaman Ayrrılık hançerinin ucu paslı demirden Hep hicran dökülürmüş takvim takvim ömürden Nasıl huzur beklenir kırılmış bir gönülden Umutlar tükenince kalbe nasırmış zaman Aşk dalgalı bir deniz, huzur sakin bir liman Acı tatlı geçermiş hayat denilen roman İhanet kurşunuyla çökünce kalbe duman Sevda yara alırmış, aşka küsermiş zaman Gün olur kabuk bağlar kapanmaz denen yara Her gece sabah olur kapılma ahu zara Bu dert bitmez deyip de düşünme kara kara Tepeleyip geçtiğin eski hasırmış zaman Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ |