Şubat Deprem ve Bir Resme Ağıt-1
Kış
Kara bir bela Kaç zamandır yapışmış yakasına buz kesmiş yüzünü yeryüzünün Hava ağır Hava zifiri soğuk Şubat yayılmış şehirlerin sokaklarına Hava Temmuz uzağı... Şubat damarlardan sızan bir üşüme, çatıların buz sarkıtı Şubat zemheri, erbain soğuğu Şubat, o gece sızgın bir uyku.... Ve uyku, ölüm ile iç içe Kimse bilmiyor henüz Herkes bihaber Neyse gelen Neyse olacak olan Neyse adı… ’Deprem!’ Adı ürkünç Karanlık bir el gibi, kâbus gibi apansız Bir anda Bir hışımla giriyor toprağın bedenine Soğuk ve sinsice Fay hattı, bir kalp krizi gibi geçiyor Yer’in içinden Duruyor kalbi toprağın Şubat’ın altısı, dört on yedi’de... ’Deprem!’ Sarsıyor taaa uzakları Sarsıyor uçsuz bucaksız diyarlara dek Sarsıyor yiğit dağları, ovaları, yolları, nehirleri Sarsıyor kaç atomdan öte, kaderden beri… Çatlıyor toprak, kırılıyor taş Ölüm ve soğuk, çöküyor çatılara Kırılıyor buz saçakları Yıkılıyor binalar kat kat Yıkılıyor evler, sokaklar, şehirler Her yer, yerlebir, tarumar Yıkılıyor Şubat Şubat enkaz altı bir zaman Şubat takvimlerde bir boşluk Işığı sönüyor ocakların Dağıtıyor sıcak kış masallarını, ninnilerle uyuyan geceyi Dağıtıyor derin kış uykusunu Dağıtıyor yürekleri Tozla buz iç içe, ölüm ile yaşam iç içe Dört yan karanlık, kör deryası Miladın son tarihi Yıkılıyor gün -Şubat, karlar içinde ölü doğan bir sabah…- Sonrası; Sesler, dipsiz çığlıklar Hiç kimsenin kimseye ulaşamadığı mahşer anı İnsanın çaresiz telaşı Ölü(m) yalnızlığı… Yetmezmiş gibi ölüm Bir soğuk var, bir üşüme ki donmak ne ki? Şubat soğuğu ustura kesiği Ölümden evvel girmiş bedenlere Bir soğuk bir üşüme ki Öyle böyle değil… Ölüm Bir de çocuklara ilişmiş Çocuklar Şubat gibi üşümüş Dirhem dirhem acı Derin sessizlik Sessizliğin acısı… Bir fay kesiği kalıyor yüzünde yeryüzünün Yüreğimin kolu kanadı kırık, Güneyim yaralı… Yaralı şehirler, sokaklar, evler Yaralı dağlar, nehirler, ağaçlar, kuşlar Yaralıyız biz, yuvalar, eşyalar, çocuklar, oyuncaklar... Öyle zor öyle ağır bir acı Tarifi yok Tarifi yok kalbim bir hüzün atlası… Öyle zor öyle ağır bir acı Tanrım, bilemezsin… Tanrım Şubat üşümüş Yüzüme Şubat çarpıyor! Tanrım Üşüyorum Yaz toprağı ile sar (ısıt) beni… Şubat / 2023 |
Ve uyku, ölüm ile iç içe
Kimse bilmiyor henüz
Herkes bihaber
Neyse gelen
Neyse olacak olan
Neyse adı…
.
6 Şubat...;(
.
Ve tam da şairin bu dizelerinde anlattığı gibi. Kimse bilmiyordu henüz o derin uykunun ölüm uykusu uykuları olacağını.
.
Altı gün altı gece kendi sevdiklerime ulaşabilmek için, onlarca yüze bakmak zorunda kaldığımı, kopmuş kolları bacakları, kucak kucağa yatan yüzlerce canı, teşhis etmek için her çağırıldığında kalbin yerinden uçup gidişini, orada bekleyen herkesin yüzlerindeki o aynı ifadeyi, acıyı, çaresizliği, gözyaşlarını ve sonsuza kadar sürecek bu kalp ağrısını ömrümün son gününe kadar taşımak çok ağır, bunu biliyorum.
.
Şimdi geriye, kapanmayan yaralar, kocaman özlemekler, yarım kalan her şeye hazin bakışlar kaldı.
.
Ne Şubat bu kadar üşüseydi ne de bizler.