ŞEHRE VE ŞİİRE SEVDALI...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Azat edilesi ruhun azığı azımsanan yüreğin çilesi ve çil yavrusu gibi dağılan duygular aslında şiirler varsa yoksa içilesi bir iksir gibi delişmen varlığımın varsa yoksa nüktesi… Uğuldayan şehrin sokaklarında saklı bir meczup Üstünde tüten dumanı içtiğim çayın demi Daha demin daha demin, terk ettim sevdalı şehri. Melodiler uçuşan Canhıraş sevdiğim koştuğum dik yokuş Öznemle sakit bir düş misali Gizil bir teyakkuzdur ruhun buhranı Ve işte dağınık saçlarım İşte, işte hercai yüreğin emsalsiz güftesi Hazır ol da geçen ömür gibi Varsın olsun yastayım Yaşımdan düşende saklıyım Gözünden düşsem ne ki mevsimin? Yitik ruhların hicabıdır belki de asılı kaldığım Çocuk yaştayım Çocuksu bir aşktır mealim özneme yüklendiğim Aşka itiraz edecek yaşı geçtim telaştayım Uçuşan ukdelerin buğrası Ve yüreğimde saklı şehrin akça pakça seması Özlemi yitik değilim Yatıya kalan hüzün bulutlarında işkillenmediğim Bir demdir ki yaşamak Yaşadıklarım dert addedilmesin Çünkü çocuk kalbimle oynadığım bir oyundur yalnızlık Akabinde beli kırılan bir hayalin penceresinde Kat izindeyim varsa yoksa aşkın rüştünü ispatladığım… Çıtası yükselendir sevgim Çatı katı aksa ne olacak yüreğin? Derdest edilmiş bir sözcük mü yoksa aşkın meali? Öpüp de başıma koyduğum kutsal kitabım Ekmeğin tek zerresine hürmet ettiğim Elbet hükümranlığında Rabbin Haiz olduğumdur emanet kalbim ve kalemim Günbegün büyüyen bir coşku Sözcüklerle önünü açtığım evrenin ufku Her Fatiha her sure her hadis Yürek limanına çekilmiş bir gemi gibi Şehri içime sığdırdığım sahi çok mu belli? İstanbul gibi yastayım İstanbul gibi kalabalıktır duygularım Karambole giden ömrün demi Aşka kanat açtığım şiirin tek dizesi dahi yeter İçimdeki hüsranı bastırmaya Varsın olsun sevgisiz insan nesli… Varsın olsun atıl yürek nicesi… İsindeyim gizin İzindeyim şevkin Ve işte tetiğini çektiğim kalemim Kalender bir milattır hem şüheda mazim Atan şafağın Kaçık atağın Azımsanan varlığım Coşan ruhum deminde mizacın Derdest edilmiş olsa ne ki benliğim? Ne hicabın eşiğidir adımladığım Ne de haristir içimin engebeleri Halis muhlis bir faniyim Azıcık sıra dışı Azığı varsa yoksa sevginin ırkında Sektiğim Sarmalında yalnızlığın Giyindiğim kalabalıktır sözcüklerim R/eşit kılındığım ne ki? Meylettiğim umuda renk verendir elbet yalnızlığın kiri Ve işte sevgiyle akça pakça Şiarım nasıl ki saklı Allah katında Alnımın akıyla yaşadığımın ertesi… Yatıya kalan hüznün müridi bir rengim ben Bazen beyaz bazen pembe Bazen methiyeler dizdiğim sevgidir sevgi tek servetim İki yakamdan düşmez şiir Şehrinden de yakasından düşmez bitimsiz nazı ve isi yürek İklimimde seken bir kuş gibi İzini sürdüğüm aşk ve sevgi haizi olduğum ziyneti Bahşeden nasıl ki Tanrı Buğrası gönlün Ve üstünde tüten dumanı şiirin Hazzıdır yaşamın azık bildiğim aşikâr sevdaya düştüğüm |