NASIL BİLEMİYORUM
Gurbetin yarasına, tababet ilmi bakmaz
Nasıl bitecek sürgün, nasıl bilemiyorum Derdimi soran olmaz, hâlimden bilen çıkmaz Nasıl geçer onsuz gün, nasıl bilemiyorum Hasretliğin sızısı ruhuma işleyince Sensizliğin paydası, beynimi dişleyince Geceler işkenceye hoyratça başlayınca Nasıl yanımda yoksun, nasıl bilemiyorum Takatini aşınca dayanılmaz, üzene Güzel insan gözüyle, bakılamaz ezene Feleğin aynasında, candan eden düzene Nasıl eğilir boyun, nasıl bilemiyorum Sürmeli yâr vuslatın yayını germeyince Kurulan hayallerin, hakkını vermeyince En azından günde bir, ben onu görmeyince Nasıl gözlerim yorgun, nasıl bilemiyorum Mutluluk iksirini, yâr elinden sundurmak Hicran yanardağını bir çırpıda söndürmek Sevinç gözyaşlarımı cemalime kondurmak Nasıl olacak mümkün, nasıl bilemiyorum Engelleri aşmada, yolumda önlem aciz Sevdamı anlatmaya, dilimde kelam aciz Feryadımı tarife elimde kalem aciz Nasıl yazılır hüzün, nasıl bilemiyorum İlahi akıbeti nasibinde bulunca Yalan dünya rızkını tamamlayıp ölünce İblis’i aratmayan, musallaya gelince Nasıl yüzü ak olsun, nasıl bilemiyorum Bitmeyen imtihanın, çilesini çekmeye Düşe kenar duranı, kafasına takmaya Aşkın mezar taşını, can evine dikmeye Nasıl Delibal uygun, nasıl bilemiyorum DELİBAL – Celil ÇINKIR |
her zamanki lezzetinde bir şiir
tebrik ederim ustayı