Sen elimi bıraktın ben öldüm
ellerimi bulamıyorum....!
nerde bıraktığımı bilmiyorum. yalnızlığımdan özür diliyorum, suskunluğumdan özür diliyorum... ben sürükledim onları bu ölümün kıyısına. ben inandığım için bu aşka, onlarda inandı bana. affedin beni... hiçbir şeye üzülmedim böylesine, böylesine kahrolup erimedim. ellerimi bulamıyorum ... ellerim! ellerim en son sıcak bir elin avuçlarındaydı. zehirli bir dudağın ılık buğusundaydı. kaderim kadar siyah bir çift gözün, tatlı bakışlarındaydı. hangi şehirlerde yıkıldım ben... hangi kabirlere gömüldüm. inandığım dualara sığındım. yenildim affedin. sabah ezgilerinin yeşil nağmelerin de aradım ellerimi. kuşlara sordum çiçeklere, yollara ağaçlara, toprağa sordum. yağmura sordum. meğer aşk ölünce, önce ellerin yok oluyormuş. aşk yok olmakmış ... ellerimden öğrendim... sen elimi bıraktın ben öldüm..... |