Baltaya Sap Olma Destanı
Görmeyince mektep medrese yüzü
Devlet kapısını çalmadım bile Sattırdı gurbetin düşü, öküzü “Baltaya sap olmam”, gelecek dile Ekmeğime kapı bildim gurbeti Doldurdum kayıtla bavul, sepeti Üçüncü mevkiden aldım bileti Su dökerken anam koyuldum yola Uzaktan bakarken çakalı, kurdu Dağlar ardımızda el sallıyordu Gösterirken saat sabahın dördü Üç günde getirdi tren İstanbul’a Gün doğmadan geçtim Eminönü’ne Yerleştikten sonra Paşa Han’ına İş bakmaya çıktım At Meydanı’na Satmaya başladı yüzüm muşmula Çok para olsa da günlük yüz kuruş Canımdan bezince kırmıştım kiriş Bir hafta sürmüştü yaptığım ilk iş Duvar ustasıydım, elimde mala Simsiyah gözlüklü, zayıf, çelimli Mesleğine bağlı, çok da sevimli Kapalı Çarşı’da Agop isimli Çantacı yanında diktim kösele Hoşuma gitmezdi durmak avara Kahvede garsonluk yaptım bir ara Çekerdim böylece nefsimi dara Köz verirdim, içenlere nargile Ocakçı yatınca bir hafta hasta Öğrettiler işi, olmuştum usta İş başa düşünce beş gün üst üste Pişirdim fırında somun, francala Tavsiye edince Izbandut Ali Şimdiki durağım Toptancı Hali Görünmeden evvel Yeşilçam Yolu Kabzımal yanında oldum amele Zaloğlu Rüstem’den yiyince yumruk Razıydım olsaydı sadece sıyrık Kemikler darbeden üç yerden kırık Pes ettim ilk filmde dayaklı role Oturmaktan bıktım tembel, miskince Sınıkçıdan sonra iyileşince Haftalık ücretim üç buçuk akçe Çırak oldum Karaköy’de Mişel’e Boşluğa düşmüştüm, Mişel ölünce Sirkeci Hanı’nda Nalbant’tan önce Para için her yol mubahtı bence Çektirdim kahvede bir ay tombala Tombala yüzünden çok yedim dayak Olmak üzereyken dayaktan manyak Dostlarımdan biri oldu önayak Gülhane parkında yem verdim file Sarmıştı paranın hırsı özümü Bulmalıydım hâle kesin çözümü Roçilt’in tahtına diktim gözümü Varılmazdı bu işlerle menzile Cezbetti aklımı oynamak futbol Kaleci olarak edildim kabul Görünce kalemde on bir tane gol İlk maçta elveda ettim futbola Geçmezdi kursaktan zerrece haram Suyunu çekince cebimde param Çaresiz kalınca sızlarken şuram Çaldığım bir ekmek geçti sicile Edemezdi devlet bizleri takip Yoktu karşımızda âlemde rakip Karın tokluğuna kurarak ekip Mafya oldum alacağı tahsile Rafa kaldırmıştım imanı, dini Pavyon kapatırdım Allah’ın günü Kuş sütü destekli, havyarlı mönü Havadan geleni, verirdim yele Takınca gönlümü şuh bir fettana Muhtaç etti beni kuru soğana Zor attım canımı ilk günkü hana Direndim felekten yesem de sille Çıraklık eylerken Kasap Hasan’a Sebep olacaktım nerdeyse cana Çaresiz kalınca fışkıran kana Zor yetiştirdiler beni acile Hastaneden sonra kalınca sakat Bedenî işlere bitince takat Dilencilik işi olmuştu imdat Para yağıyordu her gün mendile Kopunca kültürden, değişti huyum Mavi çaydanlıkta başkaydı çayım Tütmeye başladı gözümde köyüm Razıydım sılada hasıra, çula Hazırladım gurbet elden göçümü Köyüme dönmekte yaptım seçimi El üstüne yıktım cümle geçimi Yakıştı ozanlık Delibal kula Celil ÇINKIR - DELİBAL |
Yüreğinize sağlık.
Daha güzel ve kalıcı şiirler dileğiyle,
Selamlar sevgiler.