SORMA BEYİMKarşımda duran bu adam dağlara küsmüş Dağlar ile onun arasında her şey sözmüş Sırlarını taşlara kayalara anlatan bu adama Ne olmuşta Şimdi sırtını dumanlı dağlara dönmüş Kimse neden sormaz halin nedir nicedir be adam Söylesene dağların seninle derdin nedir Sen mi sırt döndün onlara Yoksa onlar mı ayazında unuttu seni Söylesene be adam Kimin mezarı oldu bu kayalıklar söyle Yoksa sen böyle küsmezdin Anlat hele Son kez ne zaman baktın o karlı tepeye Cigaranın dumanı ne vakit karıştı dağdan inen sise Söylesene be adam Dilini mi yuttun Yeminler mi biçtin bir hasat zamanı Kim için kimi Azat ettin söyle Diyeyim o zaman neden seferiyim Ne desem olmaz ki beyim Ben dağları kendime sır edendim Derdim bilinmez bana mahsus bir kederdeyim Yeri dolmaz bir acının karlı eteklerindeyim Daha gelin olmadan onu toprağa verenim Diyeyim o zaman neden böyleyim Yar bilirimsin ne demek Gerekirse koca dağları düşman bilmek Akarsularında vadilerinde cana can verirken Hem sürüden hem kendinden geçmek bilirimsin ne demek Ben küs değilim, kırgınım sadece beyim Nasıl izin verdi uçurumlar anlamakta güçlükteyim Beşik kertmem olduğunu duymayan yoktur bu dağlarda Ne kurdu kaldı ne alaca geyiği ormanda Ben küs değilim, kırgınım beyim Sorma bana nasıl diye Dilim dönse içim elvermez söylemeye Bir dağ var içimde Bütün uçurumları çevrili tel örgüyle Anlatsam dağlar duyar Yükseklerde karlar erir İçimin yangını bilseler Kum olur önümde eğilir Bir ben var içimde beyim Dağ gibi oturmuş gösüme Bir kar var erimiyor kederimle Gelinlik giymiş sevdam kuşağı belinde Bir dağ var erimeyen soğuk ülkemde Ben küs değilim beyim Kırgınım sadece Bir adam ağlar bir geline Bir gelin atlar dağlar devrile Sorma beyim Ben küs değilim kırgınım sadece |