NİSAN YAĞMURU (26)
Havada toz-bulut-buğu,(*)
karada bir avuç toprak, denizde bir fiske tuz-kum-su, ormanda rüzgar önü titreyen yaprak, ateşte kül-duman-ısı, dağda bir tutam taş kırıntısı, uzayda atom-ışın parçası... Sabun köpüğüne sığacak kadar eğer dizelerim şiir olsalar. Damlardım yağmurla çise, düşerdim yere, aka hırçın çağlayana, ulaşırdım nehirlere, barajlarda setlene, minik su molükülüm ile enerji türübüninde mesela bir kıvılcım çaksaydım, kulak zarlarında fısıltı gibi kaybolmadan birşeyler yaratıp-ulaşarak sizlere, bu yılki Nisan Yağmuru’na bir damlacık katsaydım… Doğayı azda olsa kımıldatır-solurdum, bu ölümlü dünyada şair olurdum. (*) 02.02.2017‘de yazdığım NİSAN YAĞMURU (2) şiirimin bu yılki seçimler için güncelleştirilmiş tekrarıdır. |